Kabul edelim ki "af" oldukça hassas bir vaat. Sözü duyulduğu andan itibaren birçok davranışı değiştiren sihirli bir kelime. Ve en önemlisi kamuoyu affa ikna olmazsa, adalet duygusunun tahribata uğraması kesin gibi. Bu yüzden bayram öncesi Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanan bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin planı dikkatlice değerlendirmek zorundayız.
Mükellefe sunulan tablo ciddi bir ihtiyacı karşılamaya aday. Şöyle ki...
1- Af içerikli düzenlemenin Temmuz 2010'a kadar biriken borçları kapsaması doğru bir yaklaşım. Başbakan Tayyip Erdoğan' ın esasen esnaf kesimine yönelik jest yapma arzusu yaklaşık 4 ay önce ilan edildi. "Nasılsa af çıkacak" varsayımıyla yazdan bu yana borçlarını ödemeyenlere avantaj tanınmaması yerinde bir karar.
2- Kamu alacaklarına ödeme kolaylığı getirilirken anaparada indirim yapılmaması, bu tutarın geriye yönelik enflasyon oranında güncellenmesi de kamu vicdanının tatmin edilmesi açısından gerekli bir tutum.
3- Geçmiş aflardan ders çıkarılması da önemli. "Aftan yararlanacağım" diye birikmiş borçlarını taksitlendirip, yıl içindeki borçlarını ödemeyenler için caydırıcı önlemler alınması zaten gerekliydi. Hem cari borcunu hem de eski borçlarını öderken iki taksitten fazla aksatanın af kapsamı dışında bırakılması da hayati derece öncelikli bir konu.