Bayram bayram, Ergenekon yazmanın yeri mi, zamanı mı bilemedim.
Fakat yine de birkaç noktaya değinmeden edemedim.
1- Bu ülkede, kendisini memleketin asli sahibi olarak görenler hep oldu. Hâlâ daha karşı operasyon çekmek için varlıklarını sürdürüyorlar.
2- Milletin tercihi ne olursa olsun, kendisini devletin bekasından sorumlu gören şahsiyetler hep millete rağmen işler yaptılar. Hâlâ daha rövanş peşindeler.
3- Kendisine uymayan siyaseti ne pahasına olursa olsun bitirdiler. Hâlâ daha ilk fırsatta sahne almaya hazırlar.
Ve o derin güçler...
Küllerinden doğmayı bildiler.
Uyanık veya uyutulan adamları ile durumdan vazife çıkarmak için bugün de aramızdalar. Ergenekon, buz dağının suyun üstünde görünen kısmıdır aslında.
İşte bu nedenle verilen kararlar ibret-i âlem olmalı.
Karargâh gücünü parti kapatma davasına hasreden, yargıyı manipüle eden, cemaatlerin peşine düşen, sivil ortaklar bulan, her işe teşne insanları kullanıp siyaseti darmadağın edenler bedelini ödemeliler.
Ama... Bütün bunlar.
Adalet duygumuzu, vicdanımızı askıya aldıramamalı, mahkeme salonlarından taşan aile dramlarını görmemizi engellememeli.
Pek çok sanık için suçun niteliği, yargılamanın yeri ve cezaların ağırlığına ilişkin tartışmaları unutturmamalı.
Demokrasi dışı güçlerle mücadelenin başarısı, mutlak adaletin tesisi ile mümkündür. Cezalandırma ile değil!