"Rusya-Suriye" ve bir bilenin yorumu
Anadolu Ajansı'ndan Furkan Naci Top, Rus uçağının düşürülmesinin ardından Moskova'dan gelen panik atak açıklamalar üzerine, meselenin enerji ve strateji boyutuyla ilgili kritik bir isimden değerlendirme almış: "Matthew J. Bryza."
Türkiye'de yakından tanınan Bryza'nın özgeçmişini biraz özetlemek çok şey anlatmaya yeter... Bryza, halen Atlantik Konseyi Kıdemli Enerji Uzmanı. ABD'nin eski Bakü Büyükelçisi. ABD Dışişleri'nin Kıbrıs, Yunanistan, Türkiye ve Avrasya İşlerinden Sorumlu eski Müsteşar Yardımcısı. Minsk Grubu Eşbaşkanı olarak Azeri-Ermeni liderlerin buluşmasında etkin rol almış bir aktör.
Bryza, AA'da yayınlanan detaylı analizinin bir bölümünde şunları söylemiş:
"Rusya açıkça DAEŞ mevzilerini vurmuyor. Etnik olarak Türk olan ve Osmanlı çöktüğünde sınırın öteki tarafında kalmış Türkmenleri vuruyor. Şimdi, Türkiye'nin Rusya sınırında etnik olarak Rus olan bir halkı vurduğunu düşünün. Rusya çıldırır ve her türlü askeri müdahalede bulunurdu!"
Türkiye, bilinçli olarak Suriye'de, Rusya ile karşı karşıya gelmeyi istemedi. Ama görünen şu ki Viyana süreci kapsamında 1 Ocak 2016'da Suriye'de bir şekilde ateşkes ilan edilecek. Ve o anki statüko, Suriye'nin siyasi geleceğinde kriter haline getirilecek. Bu yüzden Rusya, üslerinin bulunduğu Lazkiye'nin geri emniyet bölgesinden Türkmenleri temizlemeye, Esad rejimi Rus kuvvetlerinin desteği ile Halep'i ılımlı muhalefetten geri almaya, PYD çizgisindeki Kürt silahlı unsurları da Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e uzanan koridorda mevzilenmeye çalışıyor. İran ise Irak- Suriye- Lübnan hattında Şii hilali oluşturma planını sonuna kadar işletiyor.
Hal böyle olduğu için... 4 yıldır ağır bedeller ödedikten sonra hiçbir uluslararası güç, Türkiye'nin Suriye sınırındaki oldubittilere kayıtsız kalmasını bekleyemez!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.