Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Alenen ekonomik savaş!

Oluşturulmak istenen algıya rağmen, uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmeleri sanıldığı kadar "karamsar değil!" Kuşkusuz belli uyarılar, ileriye matuf kaygılar, daha güçlü çözümler üretilmesi gereken alanlara dair vurgular söz konusu. Ama matematik hesaba dayanmayan, ölçülebilir verilerle desteklenmeyen sübjektif yorumlar bağlamında durum çok farklı. Örneğin, "siyasal risk" sadece söylem düzeyinde ifade ediliyor.
Anayasa referandumu ve olası sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerin çoğunun ayağı yere basmıyor.
Türkiye'ye yönelik ekonomik cephe açanların aksine, Türkiye ile kısa ve uzun vadeli fon ilişkisi bulunan kurumlar, nisan ayındaki sandığı ve anayasa değişikliğinin pratik yansımalarını görmeyi tercih ediyorlar.

***
Bu yazdıklarım, somut bilgilere dayanıyor. Daha geçtiğimiz hafta kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin notunu sadece siyasi nedenler ve kötümser varsayımlarla yatırım yapılabilir seviyenin altına çekerken dahi küresel finansal oyuncuların Ankara'ya bakışı oradaki ölçüyle birebir örtüşmüyordu.
Bahsedeceğim görüşmeler resmi ve kapalı devre olduğu için, muhatapları açıklamadıkça kurum ismi vermek bana düşmez. Lakin kurumsal değerlendirmeleri samimiyetle paylaşabiliriz.
Örneğin, Almanların aksine ABD merkezli iki büyük banka, Merkez Bankası ve Hazine üst yönetimleri ile doğrudan temaslarında çarpıcı görüşler yansıttılar.
Merkez Bankası'nın, belirli çevrelerce çok eleştirilen ve fırsat tanınmak istenmeyen bir dizi tedbiri için "Dinamik adımlar" deyip destek verenler de oldu, "Bu adımların gerisi de gelmeli" diyenler de... Hele o kuruluşlardan biri var ki... Ülke riskleri bölümünün başındaki uzmanlar Ankara ile telekonferans görüşmelerinde, "Piyasaları tabii ki dikkate almalısınız. Ancak piyasanın her dediğini yaparsanız, işin içinden çıkamazsınız" dahi dedi. Yani...
Piyasaya kulak veren ama doğru bildiğini uygulayan Merkez Bankası kimliği hâlâ önemli ve değerli!
***
Piyasalar demişken... Birkaç hususu daha özetleyelim.
1- Öyle anlaşılıyor ki Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantılarının öncesi ve sonrasına endekslenen spekülatif ataklara karşı önlem alacak. Mesela, nisandaki referandum öncesi Para Kurulu'nun bir kez ve olağan şartlarda martta toplanacağı düşünülebilir.
2- Bilhassa dolar kuru, sığ piyasada hareketlendiriliyor. Ve bu oyunu kuranların 3.77-3.87 bandına sıkıştığı görülüyor.
Tabii burada kur için rakam verilmediğini, sadece dar alandaki kısa paslaşmanın deşifre edildiğini belirtmemiz de gerekli.
3- Merkez Bankası, özel sektörün döviz talebini anlık takip ediyor.
Geçtiğimiz hafta tek tek kurumlardan gelen alım yönlü baskının arka planı da araştırılıyor.
Özetle...
Biraz daha sabır, biraz daha güven, biraz daha direnç!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA