OKAN MÜDERRİSOĞLU OKAN MÜDERRİSOĞLU
17 Haziran 2025, Salı

Yeni savaş konsepti ve Türkiye’nin hazırlığı

İsrail'in, İran'a yönelen, uluslararası hukuku (her zaman olduğu gibi) yok sayan saldırıları, küresel sistemdeki "stratejik boşluğu" bir kez daha teyit etti. Elbette ABD'nin açık, İngiltere ve Fransa'nın (farklı içerikteki) örtülü desteği İsrail'i, bu derece azgın saldırganlığa teşvik etti. Kendisi Alman Yahudisi olan Amerikan diplomasinin efsanevi ismi H. Kissinger, ABD-İsrail ittifakının derinliğini anlatırken ciddi bir riske de değinmişti. İsrail yönetiminin politik önceliklerinin Ortadoğu'da, ABD'yi ipotek altına almasının doğru olmadığını söylemişti. Bugün yaşananlar ABD Başkanı Trump'ın, Çin-Asya-Pasifik eksenli doktrinini uygulamaktan uzaklaşmakta olduğunu gösterdiği gibi Vietnam açıklarındaki Nimitz uçak gemisinin Körfez'e doğru rota değiştirmesini de izah ediyor. İsrail, ABD'yi de savaşa sokmak istiyor!
Tarihin bu büyük kırılma noktasında bizler, meselelere "Türkiye merkezli bakmak" zorundayız. Doğum sancıları çekilen yeni dünya düzeni ülkelere önce "kendi göbeğini kendisinin kesmesini", sonrasında "çıkarlarına göre esnek ittifaklar kurmasını" dayatıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın basiretli tutumu sayesinde Türkiye bir yandan adalet arayışındaki halklar adına küresel sistemi sorgularken diğer yandan çok odaklı bölgesel ve global örgütlerde söz sahibi olmaya çalışıyor. İran'ın düştüğü yalnızlık ise mevcut rejimin, ABD'nin tetiklediği izolasyonlara katlanmasının bir maliyeti olduğu kadar uluslararası toplumun ikiyüzlülüğünü de gözler önüne seriyor.
Demem o ki… Türkiye, çok zorlu bir coğrafyada, hatta ateş çemberinin içinde, akıl ve sağduyu ile donatılmış dış politika üretmeye ve uygulamaya çalışarak tarihin rasyonel tarafında duruyor.

***

Gelelim, İsrail saldırısının Ankara açısından çıkarılması gereken derslerine… Daha doğrusu, vizyoner bakışın, erken harekete geçmenin önemine…
AK Parti iktidarının ilk yıllarıydı. Sn. Erdoğan, dönemin komutanlarına Türkiye'nin hava sahası güvenliğinin nasıl sağlandığını sormuştu. Cevap, ilginç ve endişe verici idi. "F-16 Scramble koluyla!.." Yani, Türk hava sahasının ihlali durumunda savaş uçaklarıyla acil önleme yapılacak, bu amaçla silah ve yakıt yüklenmiş en az iki uçak 24 saat kalkışa hazır durumda bekletilecekti!
Neyse ki Erdoğan, buradaki yetersizliği fark etmiş, bir dizi yatırımı ve projeyi gündemine almıştı. Savaş uçağı modernizasyonu, yeni model uçak temini, 5. nesil savaş uçağı üretimi, SİHA'lar yanında insansız uçaklara sahip olma iradesi, hava savunma sistemi ve caydırıcı nitelikte orta-uzun menzilli füze teknolojisini kullanma gücü!
Son 5 gündür analiz ettiğimiz üzere... ABD'nin askeri uydu ve saha istihbaratı, akıllı mühimmat, radar izi düşük savaş uçağı tedarikiyle birlikte İsrail çok yönlü yepyeni savaş plânlarını tatbik etti. Alan ve devşirilmiş adam istihbaratı üzerinden kamikaze dronlarla İran'ın içinde operasyon yaparak komuta kademesini ortadan kaldırdı, hazır bekletilen füze rampalarını vurdu. SİHA'lar ve savaş uçakları ile askeri üsler, füze depoları, nükleer tesisler hedef alındı. Eş anlı olarak İran'ın kritik kurumlarına siber saldırılar düzenlenirken, balistik füzelerinin yönünü şaşırtacak elektronik harp araçları kullanıldı.
Bu örnekleri baz alarak Türkiye'ye baktığımızda, tamamında ciddi atılımlar yapıldığını, kat edilen mesafelere ilave olarak kapsamlı iş birlikleri başlatıldığını, TSK'nın da bu yeni konsepte göre şekillendirildiğini söyleyebiliriz. Türkiye'nin kurmayı kararlaştırdığı "çelik kubbe" uzun menzilli füze ataklarına karşı bir güvenlik şemsiyesi sağlayacaktır. Fakat bu geniş coğrafyada "Başkentin, enerji tesislerinin, iletişim ağlarının, finansal mekanizmaların korunması ehemmiyet arz edecektir."
Güncel olarak…
Petrol fiyatlarının artışı ve küresel belirsizlik tablosu, savaşın uzaması senaryosu, siyonistlerin Tahran'ı doğrudan hedef alması nedeniyle olası göç hareketinin başlaması Ankara'nın risk değerlendirmelerinin içindedir. Bölgesel savaş ihtimali de hafife alınacak gibi değildir. Bu nedenle Erdoğan'ın barış diplomasisi vazgeçilmez önem ve değerdedir!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.