Krizde Kürtler'den çok Türkler işsiz kaldı
Küresel krizin etkisiyle tırmanan işsizlik, Kürtleri daha az etkiledi. İşten çıkarmalarda etnik ayrımcılık yapan ABD ve AB'nin aksine, Türkiye'de etnisiteye dayalı işsizlik olmadığı gibi, Kürtler'in, Türkler'den daha az işsiz kaldığını görüyoruz.
Türkiye genelinde işsizlik oranının yüzde 5 civarında artmasına rağmen, Kürt vatandaşlarımızın çoğunlukta olduğu Şırnak, Mardin, Siirt illerinde işsizlik azalmış. Batman'daki işsizlik oranı ise kriz sürecinde 1 puana yakın gerilemiş. Batman'dan daha fazla işsize sahip Eskişehir'de ise kriz boyunca işsizlik, 5 puandan fazla tırmanmış.
TÜİK'in illere göre istihdama katılım ve işsizlik rakamlarında, Aydın'daki işsizlik oranının Van'dan daha fazla olduğu anlaşılıyor. İşgücüne katılım oranı üzerinden yapılan değerlendirmelerde, Türkler'in yoğun olarak yaşadığı bölgelerde insanların iş bulma umudunun Kürtler'in yoğun olarak yaşadığı bölgelere göre daha az olduğu ortaya çıkıyor.
Ezberlerimiz; Doğu ve Güneydoğu'nun ekonomik fırsatların gerisinde bırakıldığı üzerine... Aynı ezber, burada yoğunlukta bulunan Kürt vatandaşlarımızın da iş fırsatlarından eşit yararlanmadığını söylüyor.
Fakat son krizle işten çıkarılmalar da dahil pek çok gelişme, bu ezberi bozar nitelikte. Bugün eski ezberimizin tanımladığı tabloyu, başkentimiz Ankara'nın burnunun dibindeki iller ve ilçelerde ve Karadeniz'de görebiliyoruz. Terör belasının bölge ekonomisi üzerindeki olumsuz etkileri söylemi de sorgulanması gereken bir başka ezber.
Kürt açılımı ile murat edilen "huzur ve güven ortamının" şart olduğu fikrine katılıyorum. Fakat bu; "gerek şart"tır yalnızca.
Yeter şart; güvenin oluşacağı yakın gelecekte bölgenin ekonomik aktörlerinin kendilerini yeniden pozisyonlaması zorunluluğudur. Zenginlik ve sermaye, bir bölgeye, yalnızca "güven oluştu" diye gitmiyor. Sinop'ta terör yoktur, Çanakkale Batı'nın burnunun dibinde üstelik deniz sahibidir ama geri kalmışlık bahtını aşmış değildir. İşsizlik rakamlarından yola çıkarak çizilen tablo, etnik kökeninden dolayı bölge insanımızın geri bıraktırıldığı söylemlerini boşa çıkarıyor.
Neticede, Türkiye'deki işsizlik, bölgesel veya etnisite kaynaklı değil, yapısal karakter arz ediyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.