Oda üstüne noter kamburu
Değer üretmediği halde işinizin sırtından beslenen kurumların, kanınızı emdiğini, hangi sıklıkta hissediyorsunuz? Misal "yasal" olarak zorunlu üyesi olduğunuz odanız, neyin karşılığıdır bilinmez, en son sizden kaç lira aylık kesti? Peki ya size işe yarar tek haber dahi ulaştırmamış oda gazetesi aidatını geciktirdiğiniz için ne sıklıkta "yasal" uyarı alıyorsunuz?
Yine "yasal" olarak neredeyse her ticari işlemde, muhasebe hareketinde, şirketinize dair gerekli, gereksiz tüm adımlarda gidip "haraç" ödemek zorunda kaldığınız noterler? Üstelik dünden itibaren üretmedikleri değer için, "yasal" olarak % 10-20 zamlı tarife uygulayacakları hakkındaki hissiyatınız nedir?
Eşiğinden içeri adım attığınızda en küçük işlem için aldıkları harç ücreti "yasal" olarak 2.5 liraya çıkartılan noterlerin "gerekliliğini" sorgulayan her yazımda, beni "yasal olduklarını bilmeme" cehaletiyle suçluyorlar. Oysa sorun tam da bu: "Yasal" olmaları... Harçlar Kanunu ile hukuk, ticaret, iş kurma, yönetme, hatta ev kadını, ev sahibi, kiracı olsanız dahi sizi "yasal" olarak haraca bağlamaları...
Bilgi ve belge güvenliği için onlara artık ihtiyaç duymadığımız halde işletmemizin kesesine ortak noterlerin kendilerini savundukları nokta "iyi de aldığımızın % 80'i devlete vergi olarak gidiyor" şeklinde. Devlet, vergiyi zaten alıyor bizden. Sorun şu ki noterin artık gerekmeyen hizmetini "yasal" olarak dayatıp sırtımıza kambur üstüne kambur eklemesi...
Kısaca ne odaların ne de noterlerin yasadışı olduklarını savunmuyorum. Aksine bunlar "yasal kambur" oldukları için sorun oluyor diyorum. Zira onları var eden yasaları gözden geçirme zamanımız çoktan geldi bile...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.