ŞEREF OĞUZ

Kaya gazı enerji umudu mu?

Dünyada her yeni kavramı böylesine iştahla alan ama bir o kadar hızlı içini boşaltan başka kaç ulus vardır bilmiyorum fakat bu işi her alanda başardığımız(!) aşikâr... Sürdürülebilirlik kavramı gündeme geldiğinde, ertesi hafta bizdedir. Herkesin dilinde sakız edilene dek bütün cümleler bu kelimeyle başlar. Kalite, standart, CRM, inovasyon ve diğerleri...
Şimdi dünyanın derdi enerji ve bizim de bu vadide sorunlarımız çok. Zira enerjide dışa bağımlılığımız had safhada ve acilen bir şeyler yapmamız gerekiyor. Gereken yapılıyor ancak başkalarının adımlarını ve kavramlarını alma kolaycılığımız da sürüyor.
Şu sıralar ABD'nin başı çektiği kaya gazı çözümü var. Bu, bazı kayaların içine sıkışmış doğalgazları çıkarmaya yönelik bir umut. Umut diyorum zira bir bakıma fosil yakıtlardan birinin kazan dibi gibi... ABD, bu vadideki iddiasını, 2020'de "dışa bağımlılığı sıfırlama" noktasına taşıdı ve gereğini de yaparak topraklarını kaya gazı sondajlarıyla delik deşik ediyor.
Bizde ise temel yaklaşım "kaya gazı mucizesi" noktasında şekilleniyor. Öyle ki petroldeki üretimimiz belli, doğalgaz zaten yok, hidroelektrik potansiyelimizi HES'ler noktasında zorluyoruz ve kömürden gelecek destek ile nükleer katkısı da masada. Fakat bütün bunlar 2023'te şimdiki enerji talebimizin %90 artacağı yarını "garanti" etmiyor.
Kaya gazı madem ki enerji dünyasının yeni yıldız kavramıdır, o halde neden bizim dilimize pelesenk olmasın? Hal böyle olunca lafla peynir gemisi yürümediğinden, el âlemin kaya gazı enerji züğürdü bizlerin çenesini yormaktan öteye geçemiyor.
Açıklamalara bakıyorum maşallah "40 yıl yetecek kaya gazı rezervimiz var" diyeninden "50 bin kuyu açmak şartıyla en fazla 9 yıl yetecek potansiyele" dek değişen tahmin aralığı görüyorum. Hiçbiri araştırmaya ve ampirik bilgi, bulguya dayanmıyor. Salla gelsin hesabı, adında prof öneki olandan enerjiye dair otorite kurumlara dek şimdi bu "geyik" çevriliyor. Tıpkı şu sıralar simitçilerin dahi her cümleye "inovasyon" ile başladıkları gibi...
Temel refleksimiz "sorunu, kendi sorumluluk alanının dışına öteleme" olunca, kaya gazı da başkasından devşirerek "eylemsizliğimize bahane" yaptığımız bir kavrama dönüşüveriyor. Sahi, bir üniversitemiz, hocalarımız çıksa da bilimin ışığında kaya gazı için beslediğimiz umudun ayağını yere bastırsa... Fena mı olur?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.