Merkez'den doğru adım

Bankalar olmadan asla diyoruz ya... Buna Merkez de dahil... Küresel kriz sürecinde gördük ki merkez bankalarının kendilerini fiyat istikrar hedefine hapsetmesi, işe yaramıyor. Asli işi bu olsa da ülkenin büyüme sürecine uygun politikaları da kendine dert edinmesi şart.
Misal FED'in de gözettiği aynı fakat bunu sağlarken istihdam hedefi de koyabiliyor. Eğer enflasyon hedefini tutturmayı, ülkeyi durgunluğa gömerek sağlamış iseniz, burada Pirusvari zaferden söz ediyor olabiliriz.
Pirus zaferi, yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılandır ve başka bir zafer kazanamayacak kadar fazla yıpranmışlığının adıdır. Geçtiğimiz yıl "gaz-fren" tartışmalarında ayağını faiz freninden çekmeyen Merkez'i çok eleştirmiş, %8,8'lik büyümeyi %2,2'ye düşüren statükonun içinde görmüştük. Tam da bu noktada Merkez'den gelen sürpriz adıma tanık oluyoruz. Reel sektörün nabzını tutan bir Merkez; üretimi, büyümeyi belki de istihdamı kendine dert edinmiş görünüyor.
Merkez Bankası "Kuruluş Kanunu" 4'üncü maddesi; "TCMB'nun temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka temel amacıyla çelişmedikçe ülkenin kalkınması için uygulanacak politikaları da desteklemeye çalışmaktadır" der.
Düne kadar "fiyat istikrarından başka hedef tanımam" üzerinden bağımsızlığını dayatan Merkez'in attığı "doğru adım", bugün bize daha etkin ve yetkin bir kurum algısı oluşturuyor.
Ülke %2,2 büyürken kârını %20 artıran bankacıların reel sektörü umursamadığını gördük. Merkez'in sokaktan aldığı mesajları nasıl yorumlayıp finansal statükoya yönelik hangi tedbirleri geliştireceğini bekleyip göreceğiz.