Müşteriyi kandırmak
Teknoloji, kurum ve şahıs olsun niyetimizi hayata geçirmede müthiş avantaj sağlar. Eğer oldurmak ise bunu yapar. Amacınız öldürmek ise bunu da kolaylaştırır. Eylemler niyetlere göredir ve teknolojiyi neyin emrine verdiğiniz, belirleyicidir.
Arkadaşımız İbrahim Acar, bankaların sms üzerinden geliştirdikleri kredi oyununu incelemiş. Tespiti şu: Bilişim teknolojileri sayesinde bazı bankalar, otomatik kredi dümeni çeviriyor. Bunu da modern uygulama (CRM) diye sunuyorlar üstelik.
Müşteri İlişkiler Yönetimi... İngilizce adıyla (Customer Relationship Management) CRM. Amacı, adında saklı zaten; müşteri ile daha yakın durmak.
Onun satınalma davranışlarını, değişen taleplerini izlemek ve ona istediği mal ve hizmeti, onun istediği zamanda sunmak. Müşteri memnuniyetini olabildiğince en yüksek seviyede tutmak...
CRM, özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde, müşteriyi "ete kemiğe büründürme" noktasında son derece önemli bir kavram. Yarattığı en önemli fark, "müşterinizi tanımak ve ona daha fazla yakınlaşmanızı sağlamak" doğrultusunda...
Bu yakınlık, sizin müşteriye dair gerçek niyetinizi de ortaya çıkarıyor. Unutulan nokta, müşteriyi tanımak için yola çıkan firmaların, aynı zamanda müşteri tarafından daha da yakından tanınıyor hale gelmesidir.
Peki, burada tehlikeli olan nedir? Şudur: Eğer müşteriyi "paramı cebinde taşıyan kişi" diye tanımlıyor ve onu daha fazla "sağmayı" iş hedefi olarak almışsanız, CRM sayesinde bu niyetinizi müşteri de anlıyor.
Bazıları sms üzerinden CRM adı altında "otomatik kredi" dümeni yapan bankaların anlaması gereken şu; teknoloji ile tuzağa düşürdüğünüz müşteriyi ancak bir kez kandırabilirsiniz ve onu sonsuza dek kaybedersiniz.
Ben ahlaksız bankaların yasa ile yola gelebileceğini sanmıyorum. Son yasa güya onları disipline edecekti, olmadı. Şeytani inovasyon sayesinde CRM, sms gibi yöntemler geliştirdiler. Bana göre bindikleri dalı kesip öyle akıllanacaklar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.