Avrasya yeni dünya düzeninde bir numara! Çünkü bu bölgedeki ülkelerin kasasında nakit para, toprağının altında ise petrol ve doğalgaz var.
Türkiye şanslı. Avrasya'ya açılımda uç nokta! Bu konumu yüzünden yeniden ABD, AB ve Rusya'nın ilgi odağı haline geldi. ABD Başkanı Obama boşuna gelmiyor. Filesini projelerle doldurmuş. Stratejik bulduğu Türkiye'yi kaybetmek istemiyor.
Avrasya açılımı yüzünden NATO, IMF ve AB de Türkiye'yi destekleyecek.
Bu noktada Sertaç Yeltekin öneriyor: "Türkiye, II. Dünya Savaşı sonrası Almanya'da Willy Brandt'ın uyguladığı reel-politik akımından ders almalı!"
Sermaye birikim kültürü olmayan Türkiye için reel-politik ciddi bir alternatif olabilir mi?
Türkiye bir yandan ABD ve AB ile flört ederken, diğer taraftan Asya ve Ortadoğu'yu yakın markaja alabilir mi? Yeni çok kutuplu düzende "tek" boyutlu değil, "çok" boyutlu stratejiye sahip olabilir mi?
Yani sadece AB diye bağırmadan, İslam cemaati ya da milliyetçilik demeden, ideolojileri terk ederek kendi çıkarları doğrultusunda yeni ilişki ağlarını oluşturup, ittifaklar kurabilir mi?