Dün, hem zengin, hem de fakir, televizyon karşısındaydı... Her ikisi de, "Bu memleketin elektrik dağıtım ihaleleri bize ne fayda getirecek?" dedi. Kolay mı? Doğu'da yüzde 75'lere ulaşan kayıp kaçak kapatılırsa eğer, bu durum vatandaş Mehmet'in cebine nasıl yansıyacak?.. Fatura kabaracak mı? Elektrik fiyatlarındaki artışı kim denetleyecek? Özelleştirmenin tüketici ve çalışana faydası ne! Bu soruları yanıtlayacağız.

***
Öncelikle ihaleyi alan şirketlere, "Hayırlı olsun" diyelim ve kendilerini tanıyalım. Öyle ya, biz, kimden alacağız elektriği! Türkiye'de elektrik dağıtımı ilk kez özelleşmiyor ki! Zamanında da dağıtım şirketlerini tanıtmıştık. Tanımak istemeyenler ise acı bedel ödedi. Bir "Aktaş" vakası var... İstanbul'un Anadolu yakasını büyük iştahla satın alan Aktaş, uyarmamıza rağmen yutamadığı lokmanın bedelini hepimizin sırtına bindirdi. Halka açıktı... Kötü yönetildi, battı, yatırımcısını çarptı. Geride, mağdurlar bıraktı.
***
BEDAŞ deyip geçmeyin!..
Türkiye'nin en büyük elektrik dağıtım şirketi. 4 milyon abonesi var. Kayıp kaçak yüzde 9.7'lik oranla çok düşük. 18.4 milyar kws tüketimle Avrupa yakasındaki dev şirketlerin elektriğini veriyor. Yani, lokma iyi ve sorunsuz. O yüzden BEDAŞ'ta yeni bir "Aktaş vakası" olmaz!
Peki ya Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş...
Yoruma gerek yok, rakamlar anlatıyor. 1 milyon 100 abonesi, 4.1 milyar kws tüketimiyle, yüzde 73 kayıp-kaçak oranıyla dikkat çekiyor. Kaçağın bedelini kaçak kullanmayan ödüyor. Sorun yaşadığı vatandaşlar, cezaevinde gün sayıyor. Alan yatırımcı, risk yönetecek, uğraşacak.
***
Oysa BEDAŞ'ı alan konsorsiyumun böyle büyük derdi yok. Dağıtım şirketi kanalıyla, değişik sektörlere entegre olacak. İlk etapta sayaç okuma teknolojisi değişecek. Ardından ön ödemeli sistem devreye girecek. Yeni bir kontüre daha kavuşacağız. Sonra da çift antenli Selocan'lar, "Şu kadar borcunuz var" diye bizi uyaracak. Mevcut dağıtım şebekesi cep telefonu operatörlerinin hizmetine sunulacak.
***
Parayı verdim, istediğimi yaparım...
İşte, o zor... Şirket, istediği gibi hareket edemeyecek... Tahsilatı artıracak, hızlı yatırım yapacak. Bunları yapılabilmesi için öncelikle EPDK'nın belirlediği oran tablosu iyileştirilmek zorunda. Elde, konsorsiyumu bağlayıcı bir "Ulusal elektrik tarifesi" var. Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu'nca (EPDK) belirlenen komisyon miktarı ile dağıtımcı şirket marjı ortada. Demek ki, şirket, sürümden kazanacak.
İşletme hakkı devirleri, tarifeleri 2011'de etkileyecek! Şirket, Yüksek Planlama Kurulu'nun (YPK) öngördüğü "Enerji Strateji Belgesi'ne" bağlı olarak EPDK'nın önüne 5 yıllık bir plan koyacak. Hem verdiği parayı çıkaracak, hem yatırım yapacak, hem kâr edecek ve bunlarla vatandaşı mutlu kılacak.
Vatandaşın mutlu olması, faturanın düşük olmasıyla orantılı... Zor mu, zor...Açıkçası ateş topu EPDK'nın kucağına düştü...
Olacak şu: Pat diye fiyatlar artmayacak. Sürekli EPDK'nın önüne zam talebi gelecek. Özelleştirme parası, EPDK'ya fiyat baskısı olarak yansıyacak. Vatandaş, özelleşen BEDAŞ ve EPDK hep tartışacak... Bakalım, bu 2 milyar 990 milyon dolarlık voltaj kimi çarpacak!