CHP'deki ayrışmayı yazınca çok sayıda arayan oldu. CHP, şu sıralarda toplumun gündeminde... Sosyal demokratlar, Kemalistler, Kürtler, eski merkez sağ siyasetçiler hatta şehir merkezlerinde ve kıyılarda yaşayan milliyetçiler CHP'deki değişimi dikkatle izliyor.
18 Aralık kurultayı bu açıdan bir dönüm noktası... Kurultayda ne olacağı CHP'nin önümüzdeki siyasi yolculuğunu da belirleyecek. Bu yüzden CHP'nin içi ateşteki kazan gibi fokurduyor.
Bu ateşi söndürecek isim Kemal Kılıçdaroğlu. Ama eski Genel Başkan Deniz Baykal ve eski genel sekreter Önder Sav'ın tavırları da ateşin yükselmesi veya düşmesi açısından önemli.
Peki, neler olabilir ve ne bekleniyor?
İki kesim de ciddi bir tasfiye korkusu yaşıyor. Bu nedenle inkâr etseler de "Acaba birlikte ne yapabiliriz" hesabı içindeler. İki kesim de yoğun kulis çalışması yapıyor. Hem de ülke genelinde.
Baykal'ın çevresi Kılıçdaroğlu ile bir "ortaklık" kurmaya daha yatkın görünüyor. Ancak bu duruma, "İpler Sav'ın elinden çıkıp, Baykal'a geçecek. O zaman ne fark edecek" kaygısıyla Kılıçdaroğlu çevresi sıcak bakmıyor.
Nasıl bir "orta yol" bulunacağı merak ediliyor. Eğer bulunmazsa ekiplerden birinin çarşaf liste dayatması, süreci ters yüz edebilir. Edebilir, çünkü Baykalcılar da Savcılar da "Bizi tasfiye edecekler" kaygısıyla kurultaya hazırlanıyor.
Bu durumda Kılıçdaroğlu'nun istifa tehdidi de, karşı grupların "gemileri yakma" çıkışı da gündeme gelebilir.
Siyaset zor iştir, hele CHP'de daha da zor.