MAHMUT ÖVÜR

Kürt siyasetinden Türkiye siyasetine

Çözüm süreci bazı partilerde deprem etkisi yaratırken bazılarını da dizayn edecek...
Çünkü bu süreçle sadece şiddet devreden çıkmıyor, Kürt meselesi de dahil Türkiye'nin 88 yılda birikmiş tüm sorunlarının siyasetle çözüm yolu açılıyor.
Bir anlamda solun özlemi olarak kalan "Demokratik Devrim" süreci hayata geçiyor. Hem de bir savaş sonucu veya bir darbeyle değil, demokratik bir zeminde siviller eliyle...
Bunu da sol veya kendilerini "çağdaş" diye niteleyen kesimler değil, "muhafazâkar demokrat" AK Parti yapıyor.
Daha önce de görüşlerine yer verdiğim Siyaset Felsefesi Uzmanı Hasan Yıldız, bu değişimin nasıl bir anlamı olduğunu şu sözlerle izah ediyor:
"Türkiye'de yaşanan sürece basının 'silahların susması' olarak bakmasını doğru bulmuyorum. Yaşanan süreç, cumhuriyet tarihinde görülmeyen "Demokratik Devrimdir." Türkiye'nin çağdaş dünyaya açılması bu devrimin tamamlanmasıyla mümkündür."
Yeni devrim gücünü, vesayet rejiminin mağdur ettiği iki kesimden alıyor: Dindarlar ve Kürtler... Dindarların MSP ile başlayan, Refah ve Fazilet Partisi'yle devam eden "toplumsal merkeze" yürüyüşü AK Parti ile tamamlandı, şimdi sıra Kürtlerin merkeze yürüyüşünde...
Öcalan'ın newruz konuşmaları tam da bu yaklaşımın bir ürünü...
Öcalan konuşmasında "Zaman ihtilafın, çatışmanın, birbirlerini horlamanın değil, ittifakın, birlikteliğin, kucaklaşma ve helalleşmenin zamanıdır" dedikten sonra ekliyor:
"Ben, bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor."
Silahı güvence gören Kürt hareketinden, siyaseti öne alan Kürt siyasetine geçiliyor.
Bu Kürtlerin merkeze yürüyeceğinin, yani o çok tartışılan ve eleştirilen Türkiye siyasetine geçişin işareti...

Emanetçi siyaset

Bunun siyasette taşları yerinden oynatacağı çok açık... Artık sadece Türkiye'deki küçük sol gruplarla ittifak kuran bir Kürt siyaseti olmayacak. Ayrıca Kürtler arasında da özgürlük alanı genişledikçe, ekonomi güçlendikçe farklı kesimlerin siyaset sahnesine çıkışı da görülecek.
İşte bu noktada öncelikle PKK, 1999'daki isim değişikliğini de aşan bir değişim yaşayacak hatta kendini feshedecek.
Ama asıl değişim sivil siyasette olacak. Ne BDP, bugünkü BDP olarak kalacak ne de Demokratik Toplum Partisi... 9. Cumhurbaşkanı Demirel nedeniyle siyaset dilimize giren bir kavram vardı; "emanetçi siyasetçi"
Çözüm süreci derin bir kırılma yaşanmadan devam ederse kısa bir süre sonra Kürt siyasetinde de artık "emanetçi siyasetçi" dönemi kapanacak.
Sivil toplum örgütlerinden, hatta siyasetin içinde, arka planda kalmış örneğin Fırat Anlı gibi çok sayıda yeni siyasi aktörle tanışacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.