Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Yıl dökümü

Her sene yıl sonunda en çok sevdiklerimi listeliyorum. Fakat o kadar zengin bir dünyada yaşıyoruz ki seçmek giderek güçleşiyor. Bu yıl da ilgi alanlarımı toplayan bir denemeye girişeceğim

NTV'de yayınlanan ve beni mutlu eden bir söyleşi programım var: Bildiğiniz Gibi Değil! Kültür sanat dünyasının düşünen, üreten ilginç kişilerle yarım saate yakın söyleşiyorum. Sonra sevgili Cansu ve Ali ile oturup montajını yapıyoruz, sevgili dostum Handan da bize yol yordam gösteriyor. Biraz mahçubiyet duysam da yazmalıyım, bana göre ortaya nefis bir söyleşi çıkıyor. Programda kişilere sorduğum son soru en zor soru: çalıştıkları alanda en çok sevdikleri isimler. Zorlanıyorlar ama ısrar ediyorum. Bir gerekçem de var: insan duygularını örgütleyebilmeli. Ben de her yıl bu mantıkla kendi listemi yapıyorum. O yıl içinde en çok sevdiklerim. Eskiden daha kolaydı. Daha az üretim vardı. Daha az erişim vardı. Şimdi daha zengin bir dünyada yaşıyoruz. Seçmek de güçleşiyor. Gene de sorduğum soruyu meşrulaştırmak için bu denemeye girişeceğim. Ama ilgi alanlarımı toplayan bir takım genellemeler yaparak...

GÖRSEL SANATLAR

Genç sanatçılar önplanda


O kadar çok galeri, sergi, fuar, etkinlik var ki, hangi birini seçeyim diye kara kara düşünüyorum. Ama bazıları öne çıkıyor. Contemporary Istanbul 2016: Bu kadar zor bir yılda bu fuarın bu derecede heyecan, sevinç, iyimserlik duygusu oluşturarark düzenlenmesi bir mucizeydi. Gülsün Karamustafa retrospektifi/Almanya: Karamustafa Türkiye'nin en özgün sanatçılarından biri. Almanya'da retrospektifinin açılması bence çok hak ettiği ve ne yazık ki bizim başaramadığımız bir etkinlik. Hüseyin Bahri Alptekin: Tate Modern Bilkent yıllarından arkadaşım Hüseyin'in yapıtlarını daimi koleksiyonuna aldı. 2015'te Belçika'da düzenlenen ve sanat yöneticisi olduğum Europalia festivalinde MHKA Müzesi'ndeki retrospektif sergisini de büyük bir mutlulukla açmıştım. Genç sanatçılar: Türkiye'de her gün onlarca genç sanatçı sanat dünyasına katılıyor. Hepsi iyi değil. Niye olsun? Ama bizatihi bu durumun kendisi bir olgu. İçlerinde yakından izlediğim ve birlikte çalıştıklarım var. Eda Soylu onlardan biri. Galeri KHAS'ta Evi Yeniden Kurmak diye bir sergisini açtık. O sergiyi yılın sergisi kabul ediyorum. Ondan önce Seydi Murat Koç'un bir sergisini açmıştık. İkisi de çok güçlü sanatçılar. Ama Eda'nın gerek KHAS'ta gerekse Akbank Sanat'taki yerleştirmeleri çok güçlü ve başarılıydı. Bence yılın sanatçısıydı. Kıvanç Martaloz, Burak Eren Güler, Fırat Engin, Elif Boyner o kuşaktan ilgiyle izlediğim sanatçılar. Aynı şekilde Nil Yalter'in retrospektifi de yılın büyük etkinlikleri arasındaydı. Bir dönemde sinemanın topladığı yetenek birikimini şimdi görsel sanatlar topluyor.

EDEBİYAT

Çeviri romanlar yükselişe geçti


İlginç bir şekilde benim için 2016'nın en çarpıcı kitapları roman değil şiirdi, öldü denen şiir. Birhan Keskin'in Fakir Kene, Bejan Matur'un Son Dağ, Ömer Faruk Erdem'in Pas, Cenk Gündoğdu'nun Harap, Adnan Özer'in Yol Şarkıları, Ömer Şişman Bitkiben, genç ve daha önceki kuşaktan şairlerin çok ilginç kitaplarıydı. Romanlar bakımından yıl Orhan Pamuk'un Kırmızı Saçlı Kadın'ıyla başladı. Sonra Murat Uyurkulak'ın yer yer sarksa da Merhume'si ve Hasan Ali Toptaş'ın Kuşlar Yasına Gider'i ile devam etti. Bunca roman yayınlanıyorsa da roman bakımından fazla verimli bir yıl değildi. Ama çeviri roman bakımından çok güçlü bir yıldı. Her şeyden önce Finnegans Wake iki ayrı çeviriyle yayınlandı. John Cheever yayınlanıyor Türkçede, tıpkı Raymond Carver gibi. Evet, Carver romancı değil ama bana göre her hikayesi bir roman barındırıyor içinde. Bu yıl Julian Barnes'ın Zamanın Gürültüsü yayınlandı. Anlaşılan edebiyat Türkçede çevriler üstünden ilerliyor. Bu arada İngilizce bilenler için de benim açımdan yılın en etkileyici üç kitabını yazayım, ikisi roman: Dorthe Nors, So Much for That Winter ve Mike Mc- Cormack Solar Bones. Diğeri ise bir söyleşi. Murakami ile efsane orkestra şeflerinden Seiji Ozawa'nın karşılıklı konuştuğu Absolutely Music. Gene de bu yıl benim için John Berger yılı. Portraits, Landscapes, Confabulations zevkle okuduğum, bilgece yazılmış yazıları içeren kitaplarıydı. Shakespeare'i ekleyeyim. 400. ölüm yıldönümüydü. Siz de ondan bir oyun okuyun. Yeni yıl şerefine zevkli olsun: Bir Yaz Gecesi Rüyası... Alfa Yayınları'nın Honour-Fleming'in Dünya Sanat Tarihi'ni yayınlamasıyla Can Yayınları'nın Küçük Kitaplar serisini başlatması bence yılın olayıdır.

SİNEMA

Sönük bir sene

Sinemada öyle aman aman bir şey yoktu; hatta bağımsız sinema bile sönüktü. Nedenini belirttim. Yetenek artık görsel sanatlarda. Üç filmi anımsıyorum. Birisi daha eski ben yeni gördüm, Diplomacy. Diğeri ters taklalarla gelişen Remember, üçüncüsü bir western/gerilim ama Dosto Baba tarzında, In a Valley of Violence. Ama Love and Friendship ve Miles Ahead de izlenebilir. Daha ne kitaplar, filmler, sergiler var. Yaşasın kültür!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA