Bu yılbaşı sabahında da her hafta sonunda yaptığınız gibi, kahvaltı ederken ya da rahat koltuğunuza oturup bu satırları okuyabiliyorsanız, büyük olasılıkla yazının buradan sonrası sizi pek ilgilendirmeyecektir. Yok, baş ağrısı ve mide bulantısıyla uyandıktan sonra uzun süre gazete okumak bir yana, kahvaltı bile edemeden koltuktan yatağa, oradan televizyon karşısına sürüklendikten sonra elinize SABAH Pazar eki geçip de, gözünüz bu yazıya takıldıysa, işte o zaman yazıyı sonuna dek okumanızı öneririm, zira size yararlı olabilir. Dün gece, 40 yılın bir günü, bir kadehle yetinenler bile içkiye her zamankinden daha fazla itibar ettiler; rakıdan şaraba, viskiden şampanyaya kadar sevdikleri, alıştıkları içkileri yudumladılar. Bu, içkiyi toptan reddeden toplumlar dışında bütün dünyada da görülen bir durum. Zira diğer zamanlar ölçüyü koruyanlar bile uzun uçak yolculuklarında ve yılbaşında içkinin dozunu kaçırabiliyor. Sanırım her ikisinde de gelecekten duyulan endişe, insanları her zamankinden daha fazla içki içmeye yönlendiriyor. Bu gerçeğin ışığında "Her gecenin bir sabahı vardır," özdeyişinin, bugün pek çok kişi için bir kez daha doğrulandığına şüphe yok.
AÇIK HAVADA HAREKET ETMELİ
Bu sabah kalktığımızda mideniz yanıyor, kahvaltı sofrasına oturmak, öğlen bir şeyler yemek içinizden gelmiyorsa, yapabileceğiniz bazı şeyler var. Örneğin sabah miskin miskin oturup baş ağrısının geçmesini beklemek yerine, havanın nasıl olduğuna bakmadan kendinizi dışarı atıp yürüyüş yapmanız mucizeler yaratabilir. Hareket etmek, dolaşım sistemini de harekete geçirecek, kana daha fazla oksijen girecektir. Alkol vücutta sıvı kaybına neden olduğu için, bol miktarda su içilmesi de çok yararlı. Bu, vücudun yitirdiği suyu ve mineralleri geri kazanmayı da sağlıyor. İçkinin dozu iyice kaçırıldığı için bu tür uygulamalar fazla işe yaramayınca, insanlar ecza dolabına koşarlar. Başka pek çok alanda olduğu gibi, akşamdan kalmalığa karşı da en etkili ilacın Aspirin olduğu saptanmış. Çoğu Amerikan kaynaklı akşamdan kalmalığa karşı önerilerin başında mideyi ve kafayı tekrar eski haline döndürmek için, "Çivi çiviyi söker," mantığıyla, sabah uyanınca içki karışımlarını kafaya dikmek gelir. Bu reçeteler arasında çiğ yumurtayla yapılan karışımlar bile var. Ama bunlara rağbet etmezseniz iyi olur; çünkü mideyi daha da karıştırmak, akşamdan kalmalık halini daha da uzatmaktan öte işe yaramazlar. Vücuttan henüz atılmamış alkole, yeniden içilen içki karışımları eklenirse, kandaki alkol düzeyi tekrar yükselir. Gerçi kısa bir süre insan kendini daha iyi hisseder ama akşamdan kalmalık hissi yeniden geri gelecektir.
BANYO YA DA SAUNA ZARAR VERİR
Alkollüyken ya da akşamdan kalmalığı gidermek için çok sıcak banyo yapmak, saunaya girmek, ölüme davetiye çıkarmaktır. Zira alkol etkisiyle kalp atışları yavaşlar, damarlar genişler. Buna sıcak banyo ya da boğucu sauna havasının metabolizma üzerinde yarattığı aşırı yük de eklenince, metabolizma çöker. Akşamdan kalmalık durumu hemen yok olmuyor. Aşırı alkol, vücutta etkisini daha bir süre devam ettiriyor; işin ilginç yanı, zihinsel performans da azalıyor. Pilotlar üzerinde bir araştırma yapılmış. Buna göre pilotlar fazla miktarda alkol aldıkları takdirde dört gün boyunca, hiç içki içmemiş meslektaşlarına göre daha fazla hata yapıyorlarmış. Eğer bu yazıyı akşamdan kalma belirtileri hissetmeksizin, başınız ağrımadan, sağlam bir mideyle okuduysanız, ne mutlu size. Ama akşamdan kalmalığın etkisindeyseniz, siz en iyisi, doğru karar verme becerinizin etkilenmiş olduğunu hesaba katarak, birkaç gwün süreyle önemli kararlar almaktan kaçının. Bakarsınız, yeni yılın ilk günlerinde sizi zor duruma düşürebilecek ciddi hatalar yaparsınız!
