CEM SANCAR

Hoca Nasreddin ve fil meselesi

Timurlenk ile Nasreddin Hoca çağdaş değiller. Bu bilinir. Ama Anadolu'nun isimsiz filozofları bu ikiliyi bir araya getirmiş ve oradan epey hikâye çıkarmıştır.
Biri var ki, meşrebimizce mizahen söylersek, sosyal psikoloji açısından 'vay canına arkadaş' dedirtecek kadar enteresan.

***

O vakitler savaşta filler kullanılmakta.
Aksak Timur tabir edilen Moğol insan, Anadolu'ya gelirken filleri de getirmiş. Hikâye bu ya Hakan, Akşehir yakınlarında otağını kurduğunda, bir erkek fili de Akşehirlilere emanet etmiş, "bunu" demiş, "yedireceksiniz, içireceksiniz.
Hayvanımın başına bir şey gelirse sizi toptan bitiririm ona göre!" Fil tabii bu, doymak bilmez. Mütevazı insanlar ellerindekini avuçlarındakini yediriyor ama nafile. Ne varsa götürüyor, bağ bahçe tanımıyor, önüne gelen yeri çiğneyip talan ediyormuş.
Akşehirliler fili beslemek için ambarda, kilerde ne varsa tüketmişler, aç açıkta kalmışlar. Bakmışlar böyle olmayacak, gitmişler Nasreddin Hoca'ya yalvarmışlar yakarmışlar.
"Hocam" demişler, "biz perişan olduk. Hünkâr seni dinler, bir konuş Allah'ını seversen, şu fil belasını başımızdan alsın." Hoca şöyle bir bakmış Akşehirlilere.
Hallerine acımış.
- Ey ahali o zaman toparlanın, hep birlikte gidelim, derdimizi birlikte anlatalım.
"Aman hocam ne arif bir insansın" demişler.
Hoca önde, Akşehirliler arkada, huzura çıkmak için tıstıpırdak yola düşmüşler.
Otağın kapısına gelindiğinde Hoca içeri girmiş. Hakan böyle şatafatlı bir tahta oturuyormuş. Hoca "elçiye zeval olmaz efendim" diye başlamış.
Tarihe deha olarak geçen Timur da hocayı, zekasını severmiş. Buyur etmiş.
Nasreddin de "bütün Akşehirliler hep birlikte düşünmüşler taşınmışlar beni sözcü seçmişler" diye başlamış. Timur, "hangi Akşehirliler?" diye kesmiş. Bizimki, "kapıdalar efendim" demiş.
-Getir bakayım, onları da göreyim.
Hoca gidip kapıya bakmış ki in cin top oynuyor! Millet son dakikada 'Aman abicim ne olur ne olmaz' şeklinde vın turizm arazi olmuş, 'yusufyusuf' sesleri ovayı doldurmuş muş. Hoca düşünmüş, tekrar içeri girip huzura çıkmış.
Timur, bıyık altından sormuş:
- N'aber Hoca, nedir durumlar?
Etrafındaki danışmanlarında da bir kıkırdama olmuş tabii...
"Hünkârım" demiş Nasreddin, "şunu diyecektim aslında. Akşehirli sizin fili bir sevdi bir sevdi. Ne sempatik hayvan.
Şirin mi şirin, tatlı mı tatlı. Adeta âşık oldular kendisine. Neşe geldi vallahi köye. Millet fil diyor, başka bir şey demiyor. Şiirler düzüyor, türküler yakıyor. Ancak herkes hayvancığasın yalnızlığına üzülüp duruyor. Eşi yok, ailesi yok. Öyle mahzun, tek başına, yazık. Ferman buyursanız da yanına bir de dişi fil getirseler. Biz de filimizin mürüvvetini görsek. Musmutlu yaşasak.
Gökten üç elma filan düşse. Hayat masal olsa, isteriz yani..." Timur, bir kahkaha atmış.
- Çok yaşa sen be ya. Ben bunu nasıl düşünemedim. Var git ver müjdeyi.
Gönderiyorum diğer fili.
Hoca, otağın kapısından çıkıp ilerleyince, çalının çırpının ardındaki tam siper kurnaz Akşehirliler etrafını sarmışlar:
- Ne oldu Hoca? Hallettin mi ferasetinle olayı? Ne zaman gidiyor fil?
Hoca dervişan bir bilge gibi göz gezdirmiş. "Ne gitmesi anacım, ikincisi geliyor! Hayırlı uğurlu olsun siz uyanık sporlara. Beni de rahatsız etmeyin bundan böyle. Tarla tapan, çor çocuk beni bekler. Ben kendi işime bakayım, siz de kendi işinize, hadi canım baay" diyerekten asasını yola vurmuş, ufukta kaybolmuş.
İşte o vakitler böyleyken böyle olmuş...

***

Şahsımı fi tarihinde, Zındıklar ve Mülhidler, Kalenderiler vd. kitaplarıyla İslam, Anadolu ve tasavvuf tarihine yöneltip ayıltan Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak adındaki büyük ustayı Cumhurbaşkanlığı ödülü için tebrik etmekten sevinç duyarım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.