Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SONAT BAHAR

İkinci karam devri başladı

Bugünlerde her yerde Hakan Peker’in 2000 yılında piyasaya sürdüğü Karam şarkısı çalıyor. Liseli gençlerin dilinden düşmüyor şarkı. Peki ne oldu da Karam yeniden gündem oldu?

2000'li yılların popüler Hakan Peker şarkısı Karam, tüm gece kulüplerinde, plajlarda çalınıyor. Bu da yetmiyor bugün 15-16 yaşlarındaki gençlerin dilinde. Küçük bir anektodla giriş yapmak isterim; 15 yaşındaki oğlum ilginç ve farklı bir müzik zevkine sahip. Yaşıtları gibi Rap dinlediği de oluyor, kendini rock'a kaptırdığı da... Ama geçenlerde dilinde bir şarkı; Karam... İşte bu epey şaşırtıcıydı... Bizim şarkımız o diye konuya girdim ama anlaşılyan o ki, yeni nesil Karam'ı sahiplenmiş... Karam şarkısını 23 yıl sonra yeniden popüler yapan şeyin peşine düştük. Yeni nesil neden Karam'la eğleniyor öğrenmek için Hakan Peker'in kapısını çaldık. Bir dönemin hit şarkılarına imza atan, ünlü popçuyla günümüz müzik dünyasını, eski şarkıların neden durup durup yeniden dinlendiğini konuştuk.
- Nasıl oldu da Karam şarkınız yeniden bu kadar popüler oldu?
- İki yıl önce başladı Karam fırtınası. Pınar Deniz isimli oyuncu, şarkı eşliğinde story çekti. Aynı dönem yeni nesil meyhaneler de çalmaya başladı. Karam repertuarda her akşam olmaya başladı. Haliyle genç kitle keşfetti, sevdi. Onlar sevince de Karam patladı. Şu anda tüm gece kulüplerinde çalıyor, ikinci Karam devri başladı. 23 sene önce popüler olan şarkı, 23 sene sonra bir kez daha popüler oldu. Ben de çıktığım konserlerde, programın bir başında, bir de sonunda mutlaka söylemek zorunda kalıyorum.



- Kaç nesli yakaladı yani?
- Şimdi sizin gençliğinizin şarkısı ama o sırada bir üst yaş grup dinliyordu; şimdi sizin çocuğunuz dinlediğine göre, üç nesli yakaladı şarkı. Ondan önceki nesil de öldü zaten (gülüyor). Efsane ve Ateşini Yolla Bana şarkıları da böyle ama...

- Bir de Karam tayfa diye bir durum var galiba...
- Evet Arda Turan, Burak Yılmaz şarkıyı hala canlı tutanlardan, onlara soruyorlar en çok hangi şarkıyı seviyorsunuz diye, Karam'ı söylüyorlar. Videolarını gönderiyorlar bana. Hoşuma gidiyor elbette, bir müzisyeni mutlu edecek şeyler bunlar, yıllardır şarkılarının biliniyor, söyleniyor olması...



KARAM'A KLİP ÇEKECEĞİM
- Bu dalgayı arkanıza alıp bir şeyler
yapacak mısınız?
- Bu gençlere bir klip hediye etmek istiyorum. İkinci dalga Karam'ın yeni nesil için bir klibi olsun. Kemal Başbuğ ile konuşacağım bakalım...
- Şimdi böyle bir şeyi yakalamak mümkün değil sanırım?
- 2003'ten sonra şu anda majör diyeceğimiz sanatçıların hiçbir şarkısı patlamadı... Buna ben de dahil! Hep eski repertuarlar üzerinden yürüdü sahne... Aklınıza gelen tüm star sanatçılar Yıldız Tilbe'sinden, Mustafa Sandal'ına, Tarkan'dan Kenan Doğulu'suna... Tüm bu isimlerin 2000'lere kadar yaptığı şarkılar... Benimsemiyor halk. Herkes eskileri okuyor. Lanse edilmiyor, kapattılar yeni şarkı olayını Türkiye'de. Son iki buçuk-üç yıldır Rap moda zaten. Pop müzik şarkısı çok fazla çıkmıyor. En son çıkan starımız Aleyna Tilki. Edis var bir de... Simge Sağın, Merve Özbey falan var ama başka isim yok. Bizim zamanımızda her ay biri patlardı.
- Şimdi konser konser geziyorsunuz, hiç ara verdiğiniz bir dönem oldu mu?
- Beş sene ara verdim ben. Peker müzikle ilgili bir problem oldu ben de başka müzik şirketiyle çalışmak istemedim. Şirketi krizden çıkarmak için beş yıl ara verdim. Gezdim, konserler verdim, dinlendim. 2011'de Kara Melek ile döndüm.



- Sahnede olmak mı sizi dinç tutan şey? Ne kadar daha sahnede olmayı planlıyorsunuz?
- Sahneyi seviyorum, oraya çıktığınızda kendinize çeki düzen veriyorsunuz, daha iyi bakıyorsunuz. Ara verdiğim dönemde salmıştım kendimi. Ölene kadar sahnede olmalıyım, şarkı söylemeliyim diye bir hedefim, takımtım yok. Her şeyin bir sonu olduğuna inanıyorum, o an geldiğinde, talep azaldığında bir kenara çekilmek gerek. Starlık yaşamış bir sanatçının, 35-40 sene sonra hala star kalmaya çalışmanın verdiği o endişe, kendini beğendirme stresi, sürekli 'Benim şarkım çok güzel, bunu dinleyin' telaşı beni itiyor. Gereksiz çünkü. Müziğin de bir sonu var. Bazıları bunu kabul etmiyor, sahnede ölmek isterim, diyor. Ben de diyorum ki, ne gerek var!
- Bu bilinçte olmak ve gençlere yol açmak önemli...
- Ben ona 32 yaşımda yaptım Peker Müzik şirketiyle... Burak Kut, Özlem Tekin... Kimse zaten kimsenin önünü kapatamaz. Eğer doğru bir şey yapıyorsan ancak geciktirebilirler. Beni geciktirdiler mesela. TRT zamanından geliyorum. Birkaç sene geciktim sonra patladım. Beni destekleyecek kimse de yoktu, sıfırdan kendi tırnaklarımla geldim. İyi şarkı hep yerini bulur.
- Şimdiki sektör gerçekleriyle o zamankiler arasında nasıl farklar var?
- Şimdi sektör diye bir şey yok. Bitti! Tamamen dijital dünyaya geçildi. Şöyle bir avantaj var, herkes yaptığını YouTube'a koyuyor. Radyolara veriyor. Biraz kaos var piyasada. Biz denetimden geçiyorduk. Albüm yapabiliyordun, şimdi tek şarkı dönemi. İki-üç şarkıyla çıkıyor ve bitiyor. Bir şarkıyla meşhur olup ikinci şarkıyı yapamadan ok olan birçok insan var.
- İnsanın psikolojisini de bozar bu durum...
- Yeni nesil çok gergin çalışıyor zaten. Hep 12'yi vurmak gibi bir niyetleri var. Ama olmuyor.



POP, ANA AKIM MÜZİK
- Bir dönem arabesk, sonra pop, şimdi rap, yeni dönem hangi müzik öne çıkar?
- Bölünme oldu. Türkiye'de tarzlar belirlendi. 100 yıllık bir Cumhuriyet ülkemiz. 1960'lı yıllarda yabancı şarkılara sözler yazılan, aranjmanlar var. Pop müziğini bir yere getiren sanatçılar bizim dönemde. Ben çıktığım dönem arabesk şarkılarla yarıştım. Çoşkun Sabah'ın Anılar, Zekai Tunca'nın İmkansız şarkısının rakibi benim Bir Efsane şarkımdı. Rap'te var olduğunu kanıtladı. Şimdi türler belirlendi ve ayrıldı kulvarlar. Ama pop hep ana akım olarak devam eder.
- Sizin yapım şirketiniz devam ediyor, yeni isimler bulmaya uğraşıyor musunuz?
- Hayır. Çünkü o kadar çok isim var ki, onları keşfetmeye uğraşmak, bir yere getirmek çok zor. Farklı promosyon anlayışı var, yeni prodüksiyon yapmıyorum o yüzden.
- Konserler yeter bana diyorsunuz?
- Onun da peşinden koşmam, çağırırlarsa, uygunsa bana giderim, taş yerinde ağırdır tarzı bir müzisyenim ben. Her gece kulübünde beş-altı şarkım çalınıyor hala.

SERENAY SARIKAYA'NIN SESİ ÇOK GÜZEL, O KIZ BİR ŞARKICI
- Kimler dinlemeye geliyor sizi konserlerde?
- Almanya'da Stuttgart'ta konserdeydim. Salonun yaş ortalaması 30'du. Karam'da aşık oldunuz galiba, şimdi de para kazandınız gelip izliyorsunuz. Aynı gün çok yakında Reynmen konseri de varmış, o da dolu, biz de... Çok ilginç. Bunun bir matematiği yok, sosyologlar çözmeli bu durumu. Biz değişik bir toplumuz her türü seviyor ve dinliyoruz. Düğünler cazla başlar, Erik Dalı ile biter. Akdeniz insanı böyle.
- Hala aktif misiniz dans açısından sahnede?
- Yok aynı performans yok tabii. İstersem eşlik edebiliyorum ama yıllardır dans ettim, doymuşum artık, kondisyon da şart.
- Şimdi birkaç işi birarada yapmak cazip... Eskiden eleştirilirdi, mankenden şarkıcı mı olur, dansçıdan popçu mu olur denirdi...
- Şimdi dizi oyuncularının sesi çok güzel. Serenay Sarıkaya'yı dinledim, o kız şarkıcı yani... Her açıdan yetenekli gençler var.

ŞU AN ÜÇ HİT YAPMAK BAŞARI
- Yaşlanmamak artık rutininiz galiba...
- Kendime bakıyorum, uykuma dikkat ederim, ufak dokunuşlar vitaminlerle destekliyorum, genetik de önemli tabii. Ama gece hayatım hiç yok. Zamanında gece hayatının o kadar çok içindeydim ki, artık geceleri gezemiyorum. Kalabalık fobi oldu bende. Konsere falan gitmem mümkün değil.
- Hangisi daha güzelmiş hareketli zamanlar mı, şimdiki dinginlik mi?
- Hepsinin zamanı var. Ama bir konsere çıktığında kitlelerin senin şarkını hep bir ağızdan söylemeyi çok müthiş bir duygu. 10 sene sonra da böyle olacak bence. Bazı şarkılar nesilden nesile geçmiş ve silinmeyecek.
- Bugün yeni çıkacak birine abi olarak ne önerirsiniz?
- Mesaj vermek abilik yapmak gibi bir halde olmak istemiyorum. Çünkü her şey o kadar farklı ki... Konu şarkı ise, iyi şarkı yapsınlar. Halkın nabzını tutup şarkı yapsınlar, o zaman kalabilirler. Ne kadar kalabilirler bilmiyorum. Şu an belki beş yıl kalmak başarıdır... Üç-dört hit şarkı başarıdır. Akarken doldursunlar, paralarına sahip çıksınlar. Çünkü Türkiye'de birçok sanatçının sonu dramatik olabiliyor. Onunla ilgili bir huzurevi projemiz var.
- Telifler sorunu çözmüyor mu hala?
- Yapımcı olarak daha çok telif alınıyor. Yorumcu telif hakları tatmin etmiyor, o kadar şarkım çalınıyor her yerde, üç aylık telif 4 bin 200 lira. Yurtdışında olsa tüm ailem geçinirdi telifle... Meslek birliğinin ne kadar başarısız olduğunu gösteriyor bu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA