Güle güle Kılıçdaroğlu
CHP liderinin milleti kandırmasına gönlüm razı olmadı, olamaz da.
Kılıçdaroğlu yandaşlarını yine kızdıracağımı biliyorum ama şeytan dürttü onun 'boş' atışlarına dikkat çekmesem olmayacak.
Çok çirkin ve kabaydı…
Ağır hakaret içeriyordu…
CHP lideri biraz Hasan Gerçeker dönemini incelese o zamanlarda da üyelerin boş oy kullandıklarını görecekti.
Ve Yargıtay'ın değerli üyelerine bu hakareti yapmayacaktı.
Hala nasıl konuşabiliyor anlamıyorum…
Bozuk plak gibi takıldı…
***
Sonradan anladık Kılıçdaroğlu'nun boşa salladığını…
Milletin gözünün içine baka baka kandırdığını.
Asıl vermesi gereken cevapları ise ya unutuyor (!) veya veremiyor yahut da sıkıştığını görmezden gelerek aklı sıra olayı kapatmaya çalışıyor.
Akyurt'taki 150 bin liralık villasını neden 15 bin lira göstermiş hala öğrenebilmiş değiliz.
Üzerinden aylar geçti çıt çıkmadı.
Sükut ikrardan gelirmiş.
Ama Kılıçdaroğlu hâlâ bildiğini okumaya devam ediyor.
Afedersiniz bizi de keriz yerine koyuyor.
Biz yemiyoruz ama o kendini yiyor…
Güneşte kalmış dondurma gibi gün be gün eriyor.
Ne çıkmıştı o anketlerden?
CHP yüzde 17, AK Parti yüzde 58…
Bu sonuçlar Kılıçdaroğlu balonunun patladığının da göstergesi.
İlk bakışta adam çok haklı.
Öyle ya...
Muhalefet milletvekili konumu gereği iktidarı eleştirecek.
Bakın Adalet Bakanı Ergin ne diyor:
"Sadece Muharrem İnce değil, ben dahil AK Partili 6 milletvekili hakkında düzenlenen fezleke var." Gerekçesi, 'Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Yasa'ya muhalefet.
Gördünüz mü adamın konuyu nasıl saptırdığını?
Karşı taraftan ses çıktı mı?
Hayır.
Kim bunlar?
Gerçek gazeteciler mi?
Bakan Ergin bunu da ayrıntılı açıkladı:
"72 gazeteciden 3'ü hiç cezaevine girmedi, geriye kalan 69 kişinin 6'sı tahliye oldu. 63 kişiden 48'i PKK silahlı terör örgütüne mensup kişilerdir. Mesela biri, polis memurundan gasp ettiği silahla bir kişiyi öldürdü. Müebbet hapse mahkûm oldu. Bu katili gazeteci diye önümüze koyuyorlar. Bir başkasının adam kaçırmak, tabanca ve sahte polis kimliği kullanmak, TEM şubesinde görevli polismiş gibi davranmak, yasa dışı örgüt üyesi olmaktan aldığı mahkûmiyet var. Bu da gazeteci sayılıyor. Üçüncü isim: Yasadışı Silahlı Devrimci Yol isimli terör örgütünün üst yöneticisi. Polis aracına silahlı saldırı, örgüt adına banka soymak suçlarından yargılanmış ve 8 yıl 9 ay ağır hapis cezası almış ve cezası kesinleşmiştir. Şimdi bunlar gazeteci olarak önümüze getiriliyor ve 'Türkiye'de gazeteciler hapishanede' yaygarası koparılıyor. Bir başkası da tehlikeli madde, ruhsatsız silah bulundurmak, belgede sahtecilik suçundan cezaevinde. Bu adamlar maalesef gazeteci sayılıyor."
Demek ki hapisteki gazeteciler konusunda da doğruyu söylemiyor.
Polemik yapıyor.
Yani milleti kandırıyor.
En başta ona destek veren İstanbul sermayesi böyle istiyor.
Bence de gitmeli…
6 saatte bir tavır değiştiren, tutarsızlıklarıyla adı 'Çarkçıbaşı'na çıkan birinin Atatürk'ün partisinde sahi ne işi var?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.