Canım çok sıkkın
Kafam bozuk… Enteresan şeyler oluyor…
Bir yanda PKK, Diğer yanda Suriye, Ortalık ise keneden geçilmiyor.
Hangi birine kafa yoracağını şaşırıyor insan.
Sayın Başbakan'ın başarılı Güney Amerika gezisi de uçağın gölgesinde kaldı.
Ama düşmanlarımız sevinçli.
Bizim İrlandalılar da onlardan farklı değil.
Hepsi de uçağımızdan nemalanmak istiyor.
Belli ki kimse Mavi Marmara durumlarına düşmek istemiyor.
NATO Sözcüsü, konseyin bugün Türkiye için olağanüstü toplanacağını açıkladı.
Sonucu önemli.
Ardından da,
Kılıçdaroğlu'nun, Esad'ın mesaj taşıyıcılığını ve Baas eylemlerinin yorumculuğunu yaptığını öne sürdü.
Doğru...
Bana göre de öyle...
Bir yanda düşen uçağımızın pilotlarını bulma telaşı,
Diğer yanda da olası bir savaş durumu…
Hatay'da herkes, kısa bir süre öncesine kadar işlerinin tıkırında gittiğini, Beşşar Esad'ın bebeleri kurşunlamasıyla kentte huzurun kaçtığını söylüyor.
Savaş çıksın istemiyorlar.
Baksanıza hastane önüne bile mayın döşüyor şerefsizler.
Bir polisimizi şehit ettiler.
Kandil, Cudi ve diğer hain yuvalarına bomba yağıyor.
PKK medyası, Mehmetçiğin yoğun dumanlar çıkaran ve yayıldığı alandaki tüm canlıları etkileyen bir bomba kullandığını haykırıp duruyor.
Hain yuvalarına düşenin nasıl bir bomba olduğunu anlayamadı çakallar.
Dünya ve Türkiye bugün Başbakan Erdoğan'ı dinleyecek.
Canım sıkkın…
Hani sıkılanlar derler ya, "Daralıyorum, nefes alamıyorum, içim geçiyor, dünya başıma yıkılacak gibi oluyor…"
Tam olarak öyle değilim ama sıkıldım işte.
Bazen, mide ile kalbin arasında kuru bir sıkışma hissi oluşur da çaresiz kalırsınız ya…
Onun gibi bir şey…
Ben bu psikolojiyi yaşarken, o bir yığın akreple, keneyle aynı anda nasıl uğraşıyor…
İnanın şaşmamak elde değil...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.