Türk Silahlı Kuvvetleri dün harika bir "Mektup eylemi" yaptı. Tüm generaller, MHP'nin "Tarihi göreve çağrı" başlığıyla kendilerine gönderdiği ve "Siyasi iktidarın uyarılmasını" istediği mektubu teker teker iade ettiler.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök'ten kuvvet komutanlarına, ordu komutanlarından çeşitli kademelerde görevlilere kadar 313 generalden 313 adet, adresine aynen iade.
"Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin AB üyeliği yolunda Kopenhag kriterleri çerçevesinde gerçekleştirilen reformlara tam destek vermektedir" diyen Orgeneral Özkök'ün, MHP'nin "AB'nin himayeti ve vesayeti altında uyum paketleriyle Türkiye'de tahrik ve nifak tohumları atılıyor" iddiasına prim vermesi beklenir miydi?
Yine Orgeneral Özkök'ün "Ben sesin gürlüğüne değil aklın önderliğine itaat etmek isteyen bir nesile komuta ediyorum" diye tanımladığı generallerin farklı bir tavır sergilemeleri düşünülebilir miydi?
Aralarında MHP'nin de bulunduğu bir grup, daha doğrusu bir tuhaf ittifak, Kıbrıs'taki referandum sürecinde de benzer bir girişimde bulunmuş, boyunun ölçüsünü almıştı.
Umarız, MHP'nin yanlış adımı ve generallerden aldığı yanıt, Silahlı Kuvvetler üstünden siyaset yapmak isteyenlere ve anti-demokratik beklentiler içinde bulunanlara ders olur.
Mutluyuz, 313 general, hiç firesiz, İttihat ve Terakki ile orduya giren siyaset virüsünün artık yok edildiğini bir kez daha kanıtladılar.
Alkışlıyoruz, 313 general tek vücut Mustafa Kemal Atatürk'ün 95 yıl önce İttihat ve Terakki Fırkası'nın Selanik'teki kongresinde yaptığı uyarıyı bazı kafalara bir kez daha kazıdılar:
"İki efendiye birden hizmete kalkışan bir subay, hem kötü asker, hem de kötü siyaset adamı olmaya mahkumdur."