Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Hatırladınız mı?

Tunus, Arap coğrafyasının olsa olsa dış kapı mandalı olabilir, ama Mısır kilidi. O kilit çözülürse Akdeniz'den Umman Denizi'ne, Atlantik Okyanusu'ndan Hint Okyanusu'na kadar uzanan uçsuz bucaksız bölgede sadece taşlar değil, temeller yerinden oynar.
O nedenle, Batı'nın, özellikle de ABD'nin Mısır'da radikal bir değişime seyirci kalamayacağı, hatta Mısır halkının "Rejimi koruyup sadece bekçiyi değiştirmek" diye ifade edebileceğimiz bir çözümle yetinmesi için "Tüm dinamiklerini" harekete geçirebileceği görüşü hayli yaygın. Dahası, Mısır'daki mevcut rejimi sadece istikrarın değil, onun ötesinde varoluşunun güvencesi olarak gören İsrail'in de ABD'ye "Hüsnü Mübarek yönetimini korumak için bir şeyler yap" baskısını iyiden iyiye artırdığı da diplomatik kaynaklarca dillendiriliyor.
Gerçekten ABD, Mübarek yönetimini korumak ya da Mübarek'in yerine yardımcısı Ömer Süleyman'ı geçirerek, onun da çoğulcu demokrasi, şeffaf seçim, temiz yönetim gibi vaatlerde bulunmasını sağlayarak, fırtınayı dindirmeyi deneyebilir mi? Cevabını Washington'un en yetkili ağzı versin:
"Hiçbir ülkeye hiçbir yönetim sistemi dışarıdan dayatılamaz, dayatılmamalı. Ancak bu tespit benim halkın iradesini yansıtan hükümetlere desteğimi azaltamaz. Her ulus bu ilkeyi kendi yöntemiyle, kendi geleneklerine göre ve kendisi tarafından hayata geçirir. ABD olarak herkes için en yararlısı yöntemi en iyi bizim bildiğimizi söylemiyoruz, ancak tüm ulusların bazı özlemleri ve talepleri olduğuna yürekten inanıyorum. Bu talepler şöyle: İradesini ortaya koyabilme, yönetiliş biçiminde söz hakkına sahip olma, hukuk devletine güven, adaletin herkese eşit dağıtılması, şeffaf ve halkın kaynaklarını çalmayan bir hükümet, dilediği biçimde yaşama özgürlüğü... Bunlar sadece ABD'nin idealleri değil, aynı zamanda temel insan hakları; o nedenle dünyanın her yerinde destekliyoruz.
Doğru; bu vaatlere ulaştıracak kestirme bir yol yok. Ama bir şey açık; bu hakları savunan hükümetler hem daha istikrarlı, hem daha iyi, hem de daha güvende oluyorlar. Biz barışçıl yollardan seçilmiş tüm hükümetlere kollarımızı açıyoruz. Ama bir şartla: Halklarına saygı temelinde yönetim sergiliyorlarsa... Bu nokta önemli; çünkü kimileri var ki iktidarda olmadıkları zaman demokrasiye destek veriyorlar, sonra iktidara gelince hiç pervasızca başkalarının haklarını ortadan kaldırıyorlar. Bizim iktidarları değerlendirmede tek ölçümüz var: Halkın halk tarafından yönetilmesi ve iktidarda zorla değil halkın rızasıyla kalınabilmesi..."
Bu sözlerin sahibi ABD Başkanı Barack Obama. 4 Haziran 2009'da Kahire Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, Mısırlılar'a böyle seslenmişti. Hatırladınız mı?
Mübarek'e ve onun Mısırlılar'ı bezdiren otoriter, çürümüş rejimine bundan daha açık uyarı, hatta tavır koymak olur mu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA