Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SERDAR DAĞ

Yaşlılığı geciktirmenin sırrı hücreleri korumak

Yaşa bağlı organ yapılarının bozulması ve yıpranması tamamen yetişkin kök hücre sayısıyla ilişkilidir. Özellikle yaşın ilerlemesiyle birlikte yetişkin kök hücrelerde azalma olur. Bunun sonucunda hücreler kendilerini kopyalayamaz, organ ve doku bütünlüğünü korumak için gerekli olan hücre tiplerine dönüşemez

Yüzyıllardan beri genç kalmanın, yaşlılığı ertelemenin sırrı araştırılıyor. Bu konuyla ilgili her geçen gün yeni bir bilgi ortaya çıkıyor. Kim 80 yaşında 50 yaşında gibi görünmek istemez ki? Peki, yaşlılığı engellemek ya da geciktirmek gerçekten mümkün mü? Gelin bu konuda yapılan araştırmalardan tedavilere kadar tüm konuşulanlara birlikte göz atalım… Kimine göre yaşlılık bir hastalık olarak tanımlansa da esas olan hiçbir hastalığa yakalanmadan ileriki yaşları kaliteli bir şekilde geçirmektir. Düşünsenize 80 yaşında 50 yaş gibi görünüyorsunuz fakat Alzheimer hastalığınızdan dolayı kendinizden ve çevrenizden haberiniz yok, sizce bir kıymeti olur mu? Ya da tam tersi durumu düşünelim. 60 yaşında çok sağlıklısınız hiçbir hastalığınız yok fakat 90 yaşında gibi görünüyorsunuz. Peki, bu durum mutlu eder mi? İkisini düşündüğünüzde elbette "Akıl sağlığı önemli" diyeceksiniz. Fakat ikisini yan yana kıyaslama durumu olmasa muhtemelen iki durum da sizi mutlu etmeyecektir.

İNSAN ÖMRÜ UZADI
Ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı, 'Otuz Beş Yaş' şiirinde "Yaş 35 yolun yarısı" demişti. Bugün için bu şiiri yazsaydı "Yaş 45 yolun yarısı" derdi. Belki otuz sene sonra yazacak olan kişi "Yaş 55 yolun yarısı" diyecekti kim bilir… Çünkü araştırmalar insan ömrünün uzadığına işaret ediyor. Hatta Amerika'daki bir laboratuvarda insan hücrelerinin yüz elli yıl yaşayacağına dair çalışmalar yayınlanmıştır. Fakat yaş ilerledikçe eskiden görülmeyen birçok hastalık da gün yüzüne çıktı. Örneğin, demansın en çok görülen şekli Alzheimer şu anda hepimizin korkulu rüyası haline geldi. İleriki yıllarda ömür daha da uzadığı zaman bunun gibi belki birçok hastalık daha ortaya çıkacaktır.

YAŞLILIK NASIL BAŞLAR?
Vücudumuzun en küçük yapı taşı hücredir. Aslında hücrenin yapısının bozulmasıyla ve hücrenin çekirdeğinde bulunan vücudumuzun tüm şifrelerini barındıran DNA'nın fonsiyonunu kaybetmesiyle yaşlılık başlar. Çok basit şekilde tarif etmek gerekirse; biz ne yersek, ne içersek, ne solursak yani özetle dışarıdan vücuda aldığımız besinler ve diğer maddeler hücre içinde vücudumuza enerji üretmek üzere yakılır. Yakıtın arta kalan bölümüne serbest radikal denir. Bunu soba yandıktan sonra arta kalan odunun ya da kömürün külleri olarak düşünün. Bu atıkların büyük bir bölümü vücudun savunma mekanizması tarafından yok edilir. Serbest radikal miktarı ne kadar az olursa hücredeki tahribat da o kadar az olur. Vücudun savunma mekanizması ve hormonal dengesi bozulmaya başladığı zaman hücreye zarar veren serbest radikal ve diğer etmenler hücrenin sonunu hazırlar. İşte yaşlılık dediğimiz hadise bu anda başlamış olur. Yaşlılık dediğimiz fizyolojik süreçte hücrelerimiz ne kadar sağlam kalırsa o kadar kaliteli yaşlanırız. Belli yaştan sonra vücudumuzun serbest radikal gibi hücremize zarar veren maddeleri yok edecek savunma sistemleri sekteye uğrar, hormon düzeylerimiz dengesizleşir, her organımızı yenileyen kök hücre miktarlarımız artık işini yapamaz hâle gelir...

BELİRTİLERİ NELER?
Vücudun her organında bulunan ve çeşitli nedenlerden dolayı hasar almış organının yenilenmesini sağlayan yetişkin kök hücreler artık işlevini yapamaz hâle gelir Genetiğimizde kodlu olan sistemik hastalıklar vücudumuzun savunma mekanizması iyi işlemediği için açığa çıkmaya başlar. Organlarda hasarlar meydana gelmeye başlar ve doğal olarak fiziki olarak görünümümüz bozulur. Metabolizma yavaşlar, yağ miktarımız artar, cinsel fonksiyonlarımız azalır, hareket kabiliyetimiz azalır.

HÜCRE BÖLÜNMESİYLE ÇOĞALIR
Yetişkin kök hücreler, vücudun her yerinde bulunan, hücreleri yenilemek ve hasar oluşmuş dokuların hücrelerine dönüşerek organların ve dokuların işlevlerini yerine getirebilmeleri için organ ve dokuların yapılarını korumakta sorumlu olan hücrelerdir. Hücre bölünmesiyle çoğalan, vücudun sağlığını koruması için, vücutta eksik olan hücre tiplerine dönen ana yapı taşlarıdır.

SAĞLIKLI YAŞLANMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
GENETİK şifremiz hücrenin içinde bulunan DNA'da gizlidir. Hücrelerimiz ne kadar sağlıklı olursa hücre içinde bulunan DNA'da saklı olan ve bizi olumsuz etkileyen hastalıkların açığa çıkma olasılığı da o kadar düşük olur ve hücrelerimizi yenileyen yetişkin kök hücreler de o kadar az zarar görür. Bunun için çevremizi ve yaşam alışkanlıklarımızı olumlu bir şekilde düzenlememiz gerekir. Düzenli spor yapmak, düzenli beslenmek, stresten uzak durmak, düzenli check up yaptırmak gerekir. Modern tedavide esas olan hasta olmadan hastalığı önlemektir ve bunun için hücreye zarar veren maddelerin tespit edilmesi gerekir. Bunlarla mücadele eden vücudumuzun kendi savunma mekanizmasını aktif hale getirmek için; ölçümler yapıp, gerekli miktarda takviye tedaviler yapıp hücrelerimizi hasar almaktan korumamız gerekir. Gelişmiş ülkelerde yetişkin kök hücreyi artıracak birçok tedavi bulunuyor.

KÖK HÜCRELER NEDEN ÖNEMLİ?
Doğal süreç olan yaşlanmanın, yaşa bağlı organ yapılarının bozulması ve yıpranması, yetişkin kök hücre sayısıyla ilişkilidir. Özellikle yaşın ilerlemesi ve yaşa bağlı yetişkin kök hücrelerinin azalmasıyla, hücreler kendilerini kopyalayamaz. Vücut, organ ve doku bütünlünlüğünü korumak için gerekli olan hücre tiplerine dönüşemezler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA