Aziz Yıldırım tutukluyken, kulüpte kalıp, Fenerium'u ateşleyip, taraftarı "destek" yörüngesinde toplayanların başında geliyordu Abdullah Kiğılı. 2012 kongresinde, bugün başkanın etrafında olanlar yönetime girmeden, kenara çekildiklerinde, devam eden ağır toptu aynı zamanda. Ekibini kurup, beş binden fazla ürün çeşidiyle Fenerium'u dünyadaki benzerlerinden de ayrı bir noktaya taşıdı.
Sonra ne oldu?
Kendisinden öncekilere olanların aynısı. Ekibinin başı haberi olmadan kovuldu. O da bu durumu içine sindiremedi, bıraktı. Halbuki, tüm geçmişin hatırına, bu kararlar birlikte oturup, konuşulup; uzlaşarak alınabilirdi. Yapılmadıysa, Abdullah Kiğılı'yı Aziz Yıldırım gözden çıkarmış demektir.
Böyle bir şey neden olsun? Çalışkan ve yararlı bir yönetici, üstelik ikinci başkan neden istifa ettirilsin?
Çünkü Mayıs'ta kongre var. Abdullah Kiğılı da muhtemel adaylar arasında... "Kim olsun?" diye sorulduğunda, ilk beşe girecek isimlerden. Nedenlerden biri bu olabilir...
Ya da Abdullah Kiğılı'nın performansı gazetelerde, ekonomi sayfalarında ve dolayısı ile taraftarın gönlünde öylesine parlaklaştı ki, bu "birisi" tarafından kabul edilemez hale geldi. Kiğılı, Futbol Dünyası'nın duayenidir. Barışçıldır. Racon bilir, racon keser. İnsanların yüzüne karşı konuşur, doğru konuşur... Aslında bu tarz bir yönetimin içinde olmaması gerekirdi. Bu kadar zaman, bunu anlayamamasını temiz kalbine veriyorum. Görevdeki diğer yöneticilere de "DİKKAT" diyorum.