Beşiktaş'ın "FEDA" sezonunda yarışa veda edeceğini düşünenler yanıldı. Genelin ezberini bozan futbol anlayışı ve saha sonuçlarıyla Siyah-Beyazlı takım, ilk yarıyı "Bu yarışta ben de varım" diye noktaladı. TFF'de maçları programlayanların limiti ve hakkaniyeti aşan pazartesi-cuma kaydırmalarına rağmen Beşiktaş Samet Aybaba ile takım olma ülküsüne sarılarak içinde bulunduğu ekonomik şartlar dikkate alındığında ilk yarının en başarılı takımı olarak puan cetvelindeki yerini aldı.
Kayseri maçı iki açıdan önemliydi. Antalya'da kupaya veda eden, sonrasında Başkent'te 2 puan bırakan Siyah-Beyazlı takım motivasyon kaybı yaşamaya başlayıp takım düşüşe mi geçmişti? Dün akşamki oyun ve sonuç bunun böyle olmadığını gösterdi. İkincisi G.Saray-F.Bahçe maçında Meireles olayıyla ülke gündemini işgal eden Halis Özkahya'nın bu maça verilmesi başta Kayseri olmak üzere her iki takım için sıkıntılı olabilecek bir atamaydı. Özellikle ilk yarı Halis hoca avantaja bırakabileceği pozisyonlar da yanlış kararlar verse de sonrasında toparladı. Sarı kart konusundaki katı tutumuna ise devam etti.
Beşiktaş Kayseri maçına çok kötü başladı. Özellikle orta sahada ayakta Kayseri ataklarının önüne geçemeyince Samet Aybaba ikinci yarıyı beklemeden doğru bir hamle yaptı. Veli'yi oyuna alıp orta sahayı güçlendirdi. İbrahim'i defansa kaydırıp, Ersan'ı dışarı çıkardı. Veli'nin oyuna girmesi ve Necip'le iyi bir görüntü vermesi sahaya yansıdı. 38'de Holosko'nun attığı golde muhteşem arapasını Veli'nin vermesi, değişikliği yapan Aybaba'nın halesine yazıldı. Defansta istikrarlı oynadığında hücumda da sürpriz işler yapan Sivok'un ikinci golü atması oyunu netleştirdi. Olcay'ın aşırtma golü, kendisine layık görülen 10 numaralı formanın ilk kez hakkını vermesi anlamına geliyordu.
Hakem Halis Özkahya'nın faullerde standartı tutturamaması ve sarı kartlarla yaptığı uyarılar olmasa Kayseri sahada futbol adına çok daha iyi işler yapabilir ve bunu skor tabelasına yansıtabilirdi.