İki maçta iki güzel sonuçla halkımıza mutlu geceler yaşattı çocuklar. Hak ettiğimiz yere ulaştık. Zirvede büyük takımlarla büyük oyunlar oynayıp ülkemize nice mutlu zaferler tattırırlar inşallah. Macaristan açıkçası tur umuduyla çıkmıştı sahaya. Özellikle taraftarı çok ateşliydi, yaptıkları şovlarla takımlarına inanıyorlardı ama arada bir fark vardı. Bizim futbolcularımız, onların 3-4 gömlek üstünde. Yani kalite vardı kalite..
1- İlk maçtan farklı bir diziliş ve anlayış vardı. İstanbul'daki karşılaşmada Barış Alper'e forvette Kerem eşlik ederken, ileride ikili oynadılar. Ancak bu maçta skorun da avantajıyla Kerem tek, Arda ise 10 numarada merkezi kalabalık tutan oyuncuydu.
2- İsmail maçın ilk bölümünde zaman zaman pas hatası yaptı ve alan kapamada zorlandı. Ancak penaltıyı getiren oyuncu oldu.
İkinci yarıda ise Montella, Salih tercihiyle orta sahadaki güvenliği artırdı.
3- Millilerin hücum hattı, dinamik ve geçiş hücumuna elverişli. Nitekim ikinci golde Kerem'in geçişini, Oğuz'un pasında kaliteli bir bitirişle Arda sağladı.. Arda liderliği ve takımı motive etmesiyle de ön plana çıktı..
4- Szoboszlai sürekli Arda ile oynadı. Rahatsız etmeye, kızdırmaya çalıştı ancak cevabını en güzel şekilde Arda'dan aldı.
5- Macarların ilk yarıda Uğurcan'a takıldığı iki pozisyon vardı. Maça tutunmalarına Uğurcan engel oldu. Kaleyi bırakmaz artık..
6- Takımdaki arkadaşlık duygusu çok üst seviyede. Bunu Avrupa Şampiyonası'nda da görmüştük. Bu birliktelik devam ediyor…
7- Samet savunmada soru işaretiydi ancak Abdülkerim ile iyi bir ikili oldular. Samet hatasız bir oyun çıkardı.
8- Alman hakem Zwayer, tribün baskısına aldırış etmeden gördüğünü çaldı, penaltımızı tereddütsüz verdi. Örnek bir hakemlik gösterdi herkese…