
Bitmeyen kavga!
Galatasaray'ın memleket sınırları içinde iyi bir teknik direktörü var. Kazandığı iki şampiyonluk, altı puan farkla oturduğu liderlik koltuğu. Avrupa'da ise hâlâ rüşdünü ispat edememiş, Sparta Prag ve Young Boys faciaları sonrasında bu sezon Avrupa Ligi'nde de zayıf rakiplere verdiği puanlarla işini son maça bırakmış bir teknik adam… Galatasaray'ın hastaneden yeni çıkmış bir başkanı var. Kendisi eleştiri dışı bugünlerde, malum insanlık. Bir de futbol şubesinden sorumlu yöneticisi var: İbrahim Hatipoğlu. Arası iyiymiş gibi göründüğü ama gram sevmediği transferleri her zaman olduğu gibi eline yüzüne bulaştıran sportif direktör istifa ettiğinde sırtını Türk bir menajere dayayan Hatipoğlu. "Ben eski gazeteciyim, muhabirleri lehinize yazdırırım" diyen menajerin listesiyle yola çıkan İbrahim Hatipoğlu… Erden Timur'un boşluğu dolmayınca devreye giren ve Hatipoğlu'nun hasım bellediği Abdullah Kavukçu ve dün Ajax maçı öncesinde Morata-Pavlovic sesleri. Galatasaray dün Amsterdam'da namağlup unvanını da bırakıp ilk 8 dışında kaldı. Bilbao pastası önünde pişkin pişkin poz veren İbrahim Hatipoğlu, onunla yola devam edenler, onların karşısında kendilerine başka yol çizenler.
Galatasaray dün çok hücum edermiş gibi göründüğü, Mertens'in bir maç daha, kontrat kaygılı Yunus da yine ortalıkta görünmediği, Berkan'ın sol bek başladığı 90 dakikayı kaybetti. Fazlası ise, Torreira, Osimhen ve Davinson play-off ilk maçında cezalı… Kendi içinde kavgası bitmeyenin dışarıda kazanacak savaşı yoktur. Buyurun birbirinizi yemeye devam edin…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.