Galatasaray kazandı. Ama niye zorlandı?
Gheorghe Hagi, gene oynattığı futbolla değil, aldığı sonuçla vizesini bir hafta daha uzattı. Böyle daha ne kadar gider bilemiyorum. G.Saray iyi oynamıyor, oynayacağı umudunu da fazla vermiyor. Hagi, dün orta alanında üç değişiklik yaparak sıkıntının nerede olduğunu nihayet fark etti ama hâlâ çözüm üretebilmiş değil. Değişikliklerden biri zorunluydu. İlk 11'de muhakkak olması gereken Sabri, ancak Hasan Şaş sakatlandıktan sonra oyuna alındı. Gene ilk 11'de olması gerekenlerden Saidou 18'de bile yok. G.Saray muhabirleriyle konuştum. Saidou sakat değil. Bana söylenen, "Hagi, Conceiçao ve Saidou'yu birlikte düşünmüyor. Conceiçao da başkanın G.Saray adından fedakarlık yaparak getirdiği özel transfer olunca Saidou'nun şansı kalmıyor."
Conceiçao dün biraz hareketlenmiş gibi göründü. Ama hâlâ bal yapmayan arı. G.Saray'da bal yapmayan arı çok. Biri de Baliç. Hagi, onu kazanmak için çırpınıyor. Ama o da Fatih Terim gibi Baliç'in kafasına takılıyor. Baliç, futbol oynamak, gol üretmek için değil, faul almak için oynuyor. Kendini her fırsatta yere bırakıyor. Böyle kız gibi oynayan bir adamın şampiyonluk mücadelesi yapan G.Saray'da ne işi var, iyi düşünmek gerek. Ya Baliç aklını başına devşirecek, ya Hagi ondan vazgeçecek. Hagi, Ergün'ün üç haftadır döküldüğünü nihayet bu maçın 79. dakikasında farketti. Bu Ergün'ün 18'de bile yeri yok. Bal yapmayan arılardan Hasan Şaş bu sefer kendi kendisini oyundan aldı. Ama gidiş iyi değil. Hagi'nin köhnemiş ve küflenmişlerden vazgeçip PAF takımından gelecek adamları deneme cesaretine girmesi lazım. Arda, Cafercan ve Mülayim, bu veteranlar takımına hırs, heyecan ve yürek getirebilir. Ne var ki, Hagi Sabri'yi bile ilk 11'de düşünmüyor. 2-1'lik sonuç ona sadece bir haftalık zaman kazandırdı. Gelecek bir mağlubiyet Hagi'yi fena sallar.
G.Saray üç maçtır ilk defa ilk 20 dakikada bir şut attı ve o şut gol oldu.
Necati'nin şutu gerçekten harikaydı. Kaleci dahil hiçkimse o anda şut beklemiyordu. Ama beklese de fark etmezdi. Tutulmaz şut gitti 90'a asıldı. İkinci golde yorumcu Rıdvan dahil hazırlanmış bir duran top kombinasyonu olduğunu düşünenler vardı. Duran top çalışması oynayan futbolcularla yapılır. Sabri gibi tesadüfen girenlerle değil. Bu gol biraz tesadüftü ve Necati'nin golcülüğünün büyük payı vardı. Necati dün iki golle skoru sağlasa da oyunda pek etkili değildi. G.Saray'ın sağlam adamları yine Song ve Tomas'tı. Rize'nin golü de Tomas saha kenarında tedavi görürken sağdan bir ortada kafayla geldi. Orada iki Rizeli vardı, hiç G.Saraylı yoktu. Herhalde birileri Tomas'ın orada olması gerektiğini düşünüyordu. Stoperin dışarıda ve onun yerini alan bir adam yok. Böyle bir gaflet olabilir mi?
Ya hakem üçlüsü?
Genç Metin Aydoğan zor maçı başarıyla yönetti. Kartları doğruydu. Düdükleri büyük oranda doğruydu. Protokol Tribünü önündeki yardımcı, çok hatalı bayraklar kaldırdı. Talihi, hatalarının maçın sonucunu etkilememesiydi. G.Saray puan kaybetse acele kaldırdığı bayrakların hesabı ondan fena sorulabilirdi.
