Valla onu bunu bilmem. Bit pazarına nur yağıyor resmen.. Plakçılar anlaşmış gibi birbiri ardına nostalji plakları çıkarıyor. Sabah işe gelirken baktım, arabamın müzik setindeki on plaktan sekizi eski. Hadi üçü klasik, onları çık.. Beşi tam nostalji..
Birinin adı üstünde, "Şimdi 90'lar!.."
İki disklik bir set ve 90'lı yılların hitlerinden oluşmuş. Tam 32 şarkı ve içlerinde en sevdiğim, tekrar tekrar dinlediğimi, 90'lı yıllardan hiç hatırlamıyorum, iyi mi?.
İlhan Şeşen'in "Daha anlat annane" si.. Sözler öylesine içine işliyor ki insanın ve müzik nasıl cuk oturmuş. İkisi de İlhan'ın zaten. Ben o yıllarda nasıl kaçırmışım bu şarkıyı?.
Dün Ortaköy'de otururken, baktım İlhan geçiyor.. Sarmaş dolaş.. Lafı şarkıya getirdim..
"Necip Fazıl Kısakürek'in oğlu Mehmet benim çocukluk arkadaşım. Onlara çok giderdim. Bir anneannesi vardı. Tam herkesin kafasında canlandırdığı tip. Klasik anneanne.. Bir farkı var sadece.. Ayaklarında adidas lastik ayakkabılar. Bu şarkıda onu anlatmıştım" dedi.. Şarkının içindeki coşku ordan demek..
Yoncimik'in Abone'si, Sezen'in, Güllerim Soldu'su, Yeni Türkü'nün Aşk Yeniden'i, Mirkelam'ın Tavla'sı, Coşkun Demir'in Ben Böyleyim'i, Sibel Tüzün'ün Kaçın Kurası, Nükhet Duru'nun Mahmure'si, Nil Burak'ın "Sen de Başını Alıp Gitme"si, Seyyal Taner'in Şiirimin Dili, Aşkın Nur Yengi'nin Ay İnanmıyorum'u, Aysun Kocatepe'nin Çık Hayatımdan'ı 15-20 yıl sonra tekrar tekrar dinlemekten zevk aldıklarım oldu.
Müzeyyen Senar'ın "Gelse o Şuh Meclis"e adlı seti de iki disk.. Alaturkanın en güzel şarkılarından 27'si ve bizim kuşağın tüm alaturkacılarına, hocalık, önderlik etmiş, büyük usta Müzeyyen'in doyulmaz yorumları..
Alaturkanın iyisini dinlemeyi unuttuk. Meyhanelerdeki o üç kişilik fasıllar olmasa, böyle bir müzik yok. Geneline arabesk adı verilen yozluk, tüm iyi müziği yok etti. Artık şarkılar da, türküler de, poplar da arabesk.. Öğğğğ..
Müzeyyen ilaç gibi geldi bana.. Hangi birini yazayım.. Birbirinden güzel şarkılar seçmişler.. Finale de üç güzel türkü koymuşlar.
Alın ve doya doya dinleyin benim gibi, en iyisi..
"Benim şarkılarım" Hümeyra'nın 1984'te çıkan 33'lük albümünün yeni basımı.. Hümeyra benim en sevdiklerimin başında gelir.. Şarkının bağırmadan da söylenebileceğini, alt yapı adı altında elektronik gürültüye boğmadan da müzik yapılabileceğini gösterdiği için severim. O zaman da dinlemeye doyamazdım, şimdi de.. Kördüğüm ve Sessiz Gemi, Hümeyra'nın yorumu ile milli marş gibidir benim için.. Ne var ki, "Benim Şarkılarım" adlı albümde Hümeyra'nın hitlerinin hiç biri yok. O zaman da yoktu. Yeniden düzenlenirken de konmamış.
Hümeyra artık şarkı söylemiyor. Plaklarda yaşıyor. O zaman "Benim Şarkılarım" diyorsan, seninle özdeşleşen şarkıları koyacaksın. Koymazsan sevenlerini bir yerde kandırmış olursun.
Kördüğümsüz Hümeyra olur mu?.
"Benim şarkılarım" o zaman da satmamıştı. Şimdi de ticari şansı yok.. Akustik müziğe, nostaljiye ve Hümeyra'ya hayran benim gibi bir kaç kişi alır işte..
Yazık.. Hümeyra büyük bir fırsatı kaçırmış..
