Süper Kupa maçının iki zavallı adamı vardı..
Penaltı atışları sırasında arkasındaki tribünleri sahaya indirmek için elinden gelen her türlü tahriki yapan Fener Kalecisi Volkan..
Ve Allah göstermesin, katliama sebep olabilecek bu tahrikleri yapan adamı oyundan atamayan maçın hakemi Mustafa Kamil Abitoğlu..
Abitoğlu, o penaltı sahnelerini, atv'ye uğrar ve izlerse, kıpkırmızı olacak ve ordan çıkıp derhal federasyona giderek düdüğünü iade edecektir.
Kale arkasında her Galatasaray atışı öncesinde yaptığı pislikleri yetersiz gören Volkan, bir de kalesinden fırlayıp, atışı kaçıran Melo'nun üzerine atladı ki, doğrudan kırmızı karttı. Ona da cesaret edemedi Abitoğlu..
Bu ülkede hakemler aciz olabilir..
Ama Futbolda Şiddet Yasası'nın görevlendirdiği Savcılar var.. Olaylara sahne olan Manisa savcısına sesleniyorum şimdi.. Kadıköy savcısından pek umudum yok çünkü.. Dünkü Sabah gazetesinin spor sayfasına iyi baksın.. Orada Volkan'ın (Affedersiniz) cinsel organını, şortu dışından avuçlayarak yaptığı anlamı bu ülkede çok iyi bilinen bir hareket var..
Bu hareket, şiddete teşvik değilse nedir?. Yarın İstanbul'da Fener-Galatasaray seyircileri karşı karşıya geldiklerinde ne olur?.
Savcılar, maçın hemen ardından FB TV'ye konuşan Volkan'ı da dinlesinler. "Belediye sokak köpeklerini zehirlesin.
Yoksa olmayacak yani, bana kalacak bu iş. Ceza alırım falan diye korkuyorum" sözleri, çok açık bir katliam tahrik ve teşviki değilse, bu sözlere göz yuman savcılar bana "Futbolda Şiddet Yasası"nın tahrik suçu ile ilgili maddelerinin işletilmesi için ne yapılması lazım" söylesinler de, bilelim hiç olmazsa..
Savcılar, harekete geçmek için Heysel Faciaları beklemesinler.. Bu uykuları devam ederse, geliyor zaten.
Eli kulağında..