Hey gidi Aykut Işıklar, hey!.
Aykut Işıklar da ölmüş.. Yıllarca Sabah'ta birlikte çalıştık. Müthiş hoş sohbet bir dost, çok da iyi gazeteciydi.
Akşam'ın "Akşam" olduğu devirlerde 5 yıl da köşe yazdı.. Sonra kayboldu ortadan, unutturdu kendini, neden bilmiyorum..
Magazin'in sosyal medyayı soymak, ya da ajanslardan beslenmek huylarının olmadığı, herkesin fark yaratmak ve "Atlatmak" peşinde koştuğu günlerde, çevreleri çok geniş ve kulakları çok delik iki "Dedikodu" yazarı tanıdım.. İkisini de "Vay be" diyerek okudum.
Biri Şenay Düdek'ti.. O da yıllardır kayıp, öteki de Aykut, işte..
Neler bulur yazarlardı.. Eee!.. Dedikodu tatlı şeydir, demiş eskiler.. Bazılarını kızdırırlardı ama tatlı tatlı okunurlardı.
Mesleğin son Mohikanları da birer birer gidiyorlar.. Yenilerini isteyen de yok, yetiştiren de..
Gittik.. Gider gitmez firma PR görevlisi açıkladı.. "Japon turistlerin ani baskını yüzünden Köpekli Kızaklar programı iptal edilmiştir."
Ben de kalktım ve "Ben bu geziyi, bu kızaklara binmek için kabul ettim. Dönüş biletimin tarihini değiştirin, ben yarın gidiyorum.."
Sonunda hepimiz o kutup köpeklerinin kızağıyla dolaştık.
Daha sonra PR'cı bir daha denedi..
"Yarın Ren Geyikleri ile dolaşma yok. Japon turistler günü kapamış.."
Benden de ayni cevap.. "Ben yarın dönüyorum o zaman.."
Ren Geyiği kızaklarına da bindik hepimiz, tabii..
Dönüşte Aykut köşesinde eleştirdi beni.. "Yahu bedava kutba götürmüşler seni.. Ona buna itiraz etmenin manası var mı" dedi..
Aradım onu hemen.. "Aykut" dedim.. "Bu PR şirketleri, seyahatlere götürerek gazetecileri satın alma peşindeler. Mesleğin onuru ve gururu için 'Ne dediyseniz o uygulanacak' diye tepki göstermek zorundaydım.."
Bir de bugüne bakın.. En önde gelen kalemlerin PRoje yazarı olduğu günümüzde, nerdeyse İstanbul'daki evlerini boşaltıp dünya otellerinde yaşayan ve köşelerini uçaklarda yazanlarla bir aradayız..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.