Beşiktaş zor bir deplasmanı kayıpsız geçerek yoluna devam etti. Nobre'nin sakatlığına bir de Bobo'daki ufak problem eklenince, Mustafa Denizli yapısına uymayan Holosko'yu ileride son adam rolüne soyundurdu . Kadro teşkilinde tek yadırgadığım sol kulvardaki müthiş devamlılığı ile takıma hücum ağırlığı kazandıran İbrahim Üzülmez'in kulübede oturmasıydı. İbrahim Üzülmez'in belki yorgunluğundan ötürü ikinci devrede daha iyi yararlanmayı düşünmesi Mustafa Denizli'nin tercihidir, saygı duymak lazım.
Beşiktaş'ın Eskişehir'deki ilk 11'i ciddi sıkıntılar yaşayabilirdi. Ancak Rıza Çalımbay'ın yanlış taktiği ekmeklerine yağ sürdü. Eskişehirspor ileride hareketli pres uygulamaya kalkışınca, bu presi deneyimli oyuncularıyla kıran Beşiktaş karşı alanda geniş boşluklar yakaladı. Bu da kendilerine kolay pozisyonlar bulma şansı verdi. Halbuki Eskişehirspor yerleşik alan daraltan savunma kurgusu uygulasa yerden ve havadan sırtı dönük oynama özelliği olmayan Holosko ile Beşiktaş büyük üretkenlik sıkıntısı çekerdi.
ERNST YİNE İSPATLADI
Mustafa Denizli devre arasında iki doğru ve gerekli hamle yaptı. İbrahim Üzülmez ile Bobo'yu aldı. İlk dakikalarda bir iki parlama yapan sonra duran Serdar'ı çıkardı. Sivok da iyi oynamıyordu, üstelik de kartı vardı. Yalnız iki değişiklikten sonra birçok görev yerlerinin de değişmesini günümüz futbolunda ciddi bir teknik direktör çelişkisi olarak değerlendirmek lazım. İkinci yarı Beşiktaş kontrolü elinde tutup, pozisyon vermeden iki gol bulup maçı kazandı. Bu maçtaki son final haftaları için en önemli kazanç Delgado'nun ilk defa ayağını yere sağlam basmasıydı.
Bu maç bir kere daha Ernst transferinin ne kadar isabetli olduğunu gösterdi. Öncelikle tam bir profesyonel ve disiplinli bir takım oyuncusu. Devamlılığı var, basit oynuyor. Fırsat buldukça hücuma katkı vermeyi ihmal etmiyor. En önemli özelliği de ofansif girişimlerde ileride kaybedilen toplardan sonra tam rakip karşı atağa geçecekken, çok çabuk ve iyi yer seçerek engelleyici rol üstleniyor.
