Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Batmış bir ülke daha Avrupa Birliği'ne üye oluyor

Avrupa Birliği Türkiye'ye müzakere sürecinde pek çok koşul öne sürüp fasıl açmazken batmış bir ülkeyi önümüzdeki hafta tam üye yapacak. "Hangi batmış ülke bu?" sorusu akla gelebilir. Bu ülke Hırvatistan ve 1 Haziran 2013'de Avrupa Birliği'ne 28'inci tam üye olarak katılacak.
Peki Hırvatistan AB'nin tam üyelik koşullarına sahip mi? Hayır. Önce ekonomisinden başlayalım.
Hırvatistan ekonomisi 18 aydır küçülüyor. Ve 2012'de yüzde 2.3 küçüldü. Bütçe açığının milli gelirine oranı yüzde 4.5, kamu borçlarının milli gelirine oranı ise IMF verilerine göre yüzde 55.4. Yine Hırvatistan nüfusunun yüzde 11.1'i fakirlik sınırının altında yaşıyor. Ülkede işsizlik yüzde 20.4 oranında seyrediyor. Ülkenin dış borçlarının milli gelirine oranı yüzde 101 düzeyinde bulunuyor. Dış borçlarının tutarı 46 milyar euro ve bu borcun büyük kısmı bankaların dış borçları. Dolayısıyla bankacılık sektörü kırılgan. AB'ye tam üye olduğu takdirde Hırvatistan hemen bir kurtarma operasyonu isteyebilir. Hatta Hırvatistan yönetimi, Romanya'yı örnek göstererek, Romanya'nın 2006- 2008 arasında 23 milyar euro tutarında, AB bağışı aldığını, benzeri bir bağışın Hırvatistan'a da yapılabileceğini düşünüyor.
Gelelim Hırvatistan'ın Kopenhag kriterleri açısından değerlendirilmesine? Aslında AB'ye tam üyelik koşullarını belirleyen Kopenhag kriterlerine göre, bu ülke, topluluk mevzuatının benimsenmesi açısından üyelik yükümlülüklerini karşılayabilecek seviyede değil. Yine politik kriterler açısından kurumsal siyasi yapısı ve hukuk sistemi pek öyle sağlam bir temele oturmuyor. Ülkede yolsuzluk almış başını yürümüş. Ekonomik kriterler açısından baktığımızda, Hırvatistan ekonomisinin, birlik içinde piyasa güçlerine ve rekabet baskısına karşı koyma gücü de yok. Ama nedense hiçbir kritere uygunluk sağlanmadan Hırvatistan Avrupa Birliğine tam üye yapılıyor.
Peki Hırvatistan tam üye olunca AB'ye nasıl bir etkisi olacak? Hemen belirtelim, Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Güney Kıbrıs gibi batmış ülkelerin ardından adeta batık bir ülke tam üye olacak. Böylece AB'nin mali yükü çoğalacak ve geleceği daha da belirsizleşecek. Çünkü batıp yardım alan ülkelerin dışında, bir de Malta, Slovenya, Letonya gibi bankacılık sistemi sorunlu ve kurtarma operasyonu bekleyen ülkeler var. İşte bu ülkelerin yanına bir de Hırvatistan eklenecek. Anlayacağınız, Türkiye'nin karşısına tam üyelik için pek çok uyum kriteri çıkartılırken böyle batmış ülkelerin sırayla AB'ye alınması sanki AB'nin sonunu hazırlıyor.
Bir de Türkiye açısından konuya yaklaşırsak, AB sürecinde, 50 yılda, Türkiye'ye sadece 1.7 milyar euro bağış verilirken bu ülkelerin her birine 23 milyar euroluk uyum bağışı yapılması ve böyle bir beklentinin yaratılması Türkiye'ye yapılan büyük bir haksızlığı bize gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA