Hımm...Belki evet! Bence hayır! Dün Milliyet Cadde'de sevdiğim köşecilerden Mehveş Evin yazısında İstanbul'un ünlü restoranları Ulus 29'u ve Sunset'i fiyat politikalarından dolayı eleştirmiş. Hatta işi ileri götürüp, yazısının başlığını 'Dikkat Hesabınızdan Ferrari Çıkabilir' diye atmış. Özetle, 'zengin müşterilerine güvenen restoranlar bizi kazıklıyorlar, sahipleri ödenen hesaplarla Ferrariler'de, Maseratiler'de geziyorlar' diyor Evin. Kızıyor restoran sahiplerine, onların bindikleri arabalara ve ödenen fahiş hesaplara. Bence kızmasına ve sinirlerini bozmasına hiç gerek yok. Yazık o sinirlere. Çünkü her şeyin bir bedeli var. Ulus 29 da Sunset de yıllardır İstanbul'un en şık restoranlarından ikisidir. Fiyatları bellidir, kimse oraya gidip, o servisi alıp, o ortamda bulunup da sıradan bir kafe hesabı ödemeyi beklemez. Yıllardır da bu restoranlarda rezervasyonsuz yer bulamazsınız. Demek ki, alan memnun satan memnun; değil mi efendim... Yani çıkan hesaptan memnun olmayanlar başka mekanlara gidebilirler. Sahiplerinin lüks arabalarını eleştirmek çok yersiz ve gereksiz bence.