2009'un sinema adına yapılan en sıkı işlerinden biri nedir? Diye sorsalar düşünmeden 'Nefes' derim. 'Nefes' etkileyici, düşündürücü ve izleyenin hafızasından kolay kolay silinmeyecek bir film. Bir de yüzbaşı rolündeki Mete Horozoğlu var tabii ki. Heykeli dikilecek bir performans sergilemiş Horozoğlu. Geçen hafta Yüksel Abi (Aytuğ) programı 'Medyatik'e çağırınca sordum; "Başka kimler var?" Mete Horozoğlu ve Osmantan Erkır'ın adını duyunca daha da bir heyecan sardı bünyeyi... Program öncesi makyaj yaptırırken yandan konuşma sesleri gelmeye başladı. Aha! Bizim yüzbaşı gelmiş. O sesi tanımamak imkansız değil mi efendim. Sonra yüzbaşı yanımdaki koltuğa oturdu, makyaj sırası ondaydı... Aa! Önce yandan yandan kestim, sonra hızımı alamayıp koltuğu çevirdim. Benim boylarımda, çok da heybetli olmayan gencecik bir adam var karşımda... Vay be! İki saatlik program boyunca yanımda oturdu, sonra da Osmantan, ben ve Mete çıkıp, bir şeyler içip iki lafın belini büktük. Şaşkınlığımı gizleyemeyip sordum: "Kuzum, o yüzbaşı sizden nasıl çıktı?" O kadar sakin, neşeli, ucundan azıcık çekingen, genç ve eğlenceli bir adam ki... Filmdeki sert, haşmetli, kapı gibi, olgun, kararlı adamdan eser yok! "Ben yüzbaşı için bir ruh çağırdım ve o ruh geldi içime girdi" dedi Horozoğlu. Gece sonunda Osmantan'la bir kere daha karar verdik; "Evet, evet Mete Horozoğlu müthiş bir oyuncu ve biz onu çok sevdik!"