Evet, Erdoğan geçenlerde Birleşmiş Milletler Genel Kurlundayaptığı konuşmada çelişkilerini yine yüzlerine vurdu. Çelişkilerini, sahtekârlıklarını, ikiyüzlülüklerini… Sonradan Kılıçdaroğlu'nun "muhtarlara konuşur gibi" diyerek aşağılamaya çalıştığı mezkûr konuşmasında Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür" diye haykırdı. Böyle bir liderin otoriter görülmesinden veya Washington'da sevilmemesinden daha doğal ne olabilir?!
ABD'nin istediği, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey marifetiyle söyleyecek olursak, "yaltaklanmaktır." Yaltaklanırsan, emir eri gibi davranırsan ABD de sana karşı çok "akıllı" davranır.
Nasıl mı? Şöyle: Ülkeni akılı akıllı paramparça eder, sen de buna çoğulculuk, özgürlük, demokrasi falan dersin.
Merhum Garaudy, Amerikan silah sanayii için gerçek zafer olarak nitelendirdiği Körfez Savaşı'nda, kafirlere yasak olan kutsal topraklara on binlerce Amerikalıyı çağırarak bakımını üstlenen Kral Fahd'ın, koruyucularına, kaldırım fahişeleri gibi ücret ödediğini ifade ettikten sonra, "siyasi fahişe" diye nitelendirdiği Yeltsin'in IMF'nin önüne yatarak ülkesini haraç mezat satılığa çıkardığını ifade etmiştir.
ABD her zaman çıkarlarına uygun "siyasi fahişeler" arar. Görmüyor musunuz, ABD Büyükelçisi Bass her gün kıpır kıpır, hiç yerinde durmuyor. Buldu mu dersiniz? Neyse… Köprülerin altından çok sular aktı tabii. Mesela, Rusya lideri PutinYeltsin gibi ABD'ye "yaltaklanmıyor." Hatta, izolasyon tehdidine karşı, "Onların, bütün sınırlarımızın etrafında dolaşmaya yetecek kadar araçları ve benzinleri bile yok. Rusya gibi bir ülkeye ne izolasyonu?.." diyerek dalgasını geçiyor.
Kral Selman da Suudi Arabistan-Ürdün-İsrail-Akdeniz enerji akımında olmak istemiyor. ABD de 11 Eylül'ü üzerlerine yıkarakSuudilerin 750 milyar dolarına çökmeye çalışıyor. Şu hale bakın ki, sırf devrim yaptığı için mal varlığı dondurulan İmam Humeyni'nin İran'ı, Ruhani eliyle ABD'ye "yaltaklanmaya" utanmıyor. ABD'ye "yaltaklanmak" zilletten başka hiçbir sonuç doğurmaz.
Merhum Aşık Mahzuni Şerif, "Dünyanın en namussuzu" dediğiAmerika'ya bir türküsünde ne güzel söyler: "Devleti devlete çatar/ İt gibi pusuda yatar/ Kan döktürür silah satar/ Amerika katil katil…" Katil Amerika'nın ifsat edici, pusucu, (etnisite ve mezhep üzerinden) ayrıştırıcı akıllarına kimsecikler kanmasın. Amerika aklını yemedi, biz de yemeyelim. Star gazetesinin değerli yazarı gibi "Irak'ta DAEŞ'ın Sünnilere yapılan haksızlığın ürettiği bir yapılanma olduğunu" söylemeyelim.