Pazar 13.09.2009 02:30

İş'te Portre: Nezih Gençer

Piliç eti üreticileri kriz olmasa da kendi krizleri ile yaşarlar. Sektör temsilcileri her zaman sıkıntılı olduğu için onlardan iyi bir söz duymak neredeyse imkansızdır. Ancak CP Türkiye Başkan Yardımcısı Nezih Gençer bu kuralı bozdu: â??Irak pazarı bize yeni bir açılım sağladı!â?

İŞTE İNSAN – 13.09.09
Feride CEM
feride.cem@sabah.com.tr

"Irak pazarı bize bir hava getirdi"
1987 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Taylanlı yem ve piliç üreticisi CP yıllar içinde gösterdiği hızlı büyüme ile dikkat çekiyor. Bu yılki İSO 500 listesine 516 milyon TL’lik cirosuyla 95’inci sıradan girerek Türkiye’deki birçok köklü kuruluşu geride bırakan CP, yeni yatırımlarla sıralamadaki yerini daha önlere çekmek için gün sayıyor. Uzakdoğulu şirketin kıran kırana rekabetin yaşandığı ve sürekli krizlerle mücadele eden piliç üretimi sektöründe bir başarı hikayesi yazmasında Başkan Yardımcısı Nezih Gençer’in büyük rolünün olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Şirketin kuruluş aşamasında Sabancı Grubu’ndaki işini bırakıp uluslar arası bir şirkette kariyer yapmaya karar veren Gençer, bu kararından dolayı hiç pişman değil: “Sabancı’da kalsaydım yine kariyer yolum açık olurdu ama bu kadar yükseleceğimi sanmıyorum!”
Yem üreticisi olarak girdiği Türkiye pazarındaki varlığını piliç eti üretimi, yumurta, karidesle güçlendiren CP’nin ileri işlenmiş ürünler tesisi yatırımını da aralık ayında tamamlayacak. Böylece ürün portföyünü istedikleri büyüklüğe ulaştıracaklarını söyleyen Nezih Gençer’le büyüme hedefleri üzerine konuştuk.

Öncelikle şunu sormak isterim Türkiye’de piliç eti sektörü “ağlayarak büyüyor.” Üreticiler her zaman şikayet eder ama İSO’nun ilk 100’ünde iki tane piliç üreticisi var.
Evet haklısınız sektörümüz hep ağlar ama bunun için de haklı gerekçeleri vardır. Çünkü sektörümüzde kriz bitmez. Hormon, kuş gribi gibi nedenlerle ekonomiden bağımsız olarak kendi krizleri olan bir sektörüz. Ancak 2009 yılının ilk çeyreğine kadar global kriz bizi de etkiledi. Sektörümüze özgü nedenlerle sonrasında bir toparlanma oldu. İşimizin karlı olması arz-talebe bağlı olarak gelişiyor.

Sanıyorum bu yıl Irak birçok sektörde olduğu gibi piliç üreticilerini de olumlu etkiledi. Bu talep halen devam ediyor mu?
2008’in son aylarında Irak’tan sektörümüze ciddi talep geldi. O talep iç piyasada ciddi bir regülasyon sağladı. Çünkü problem yaratan fazlalığı Irak’tan gelen talebe yönlendirdik. Şubat ayından bu yana bu talep sayesinde iyi bir dönem geçiriyoruz. Halen Irak Türkiye’den ayda beş bin ton civarında tavuk eti alıyor.

Daha önce ürün satmadığımız bir pazardı Irak? Bu talep nasıl oluştu?
Bu güne kadar Irak tavuğunu Brezilya’dan alıyordu. Ancak geçtiğimiz yıl küçük miktarlarda satın aldıkları Türk tavuğunun lezzetinin çok farklı olduğunu gördüler. Brezilya tavuğuna göre bizim tavuğumuz daha taze ve lezzetli olarak algılandı. Ayrıca lojistik olarak yakınlığımız ve Müslüman bir ülke olmamız da avantaj yaratıyor.

Yani Irak’a ihracatımızın bir atımlık kurşun olmadığını düşünüyorsunuz?
Değil değil… Bu pazarın geçici bir pazar olmadığını gördük. Çünkü Iraklı alıcılar Türkiye’den küçük miktarlarda bile siparişle kısa zamanda ürün alabiliyorlar. Brezilya için aynı durum söz konusu değil. Kriz döneminde Irak bizim için bir açılım oldu.Geçmiş dönemlerde yaşanan çöküntüyü Irak nedeniyle yaşamayacağımızı düşünüyorum. Karlı bir yıl olacağı düşüncesindeyiz.

CP olarak bu pazara ihracatınızdan memnun musunuz?
Irak bize hava getirdi. Biz de CP olarak Irak’a ihracata başladık. Geçen ay 600 ton ürün sattık o pazara. Yani toplam ihracattan yüzde 10 civarında pay aldık.

Tavuk üreticilerinin en büyük sıkıntısı ihracat yapamamaktır şimdi Irak’la bu sıkıntıyı bir miktar aştınız. Ortadoğu pazarı ile ilgili de üreticiler olarak çalışmalarınızın olduğunu biliyoruz. Bu pazarlarda bir yol alabildiniz mi?
Maliyetlerimizin rakiplerimize göre yüksek olması nedeniyle ihracat yapamıyor iç piyasaya oynuyoruz. Oysa çevremizde ciddi anlamda tavuk ithal eden pazarlar var. Bu ülkeler için çalışmalarımız var. Çünkü bunların hepsi ithalatçı. Ama onların pazarları farklılık gösteriyor. Örneğin onlar bir kiloluk tavuk istiyorlar, ancak Türkiye’de verimli olmadığı için bu kiloda üretim yapılmıyor.

Turizm sezonu ile Ramazan’ın örtüşmesi de satışlarınızı artırmıştır herhalde?
Evet bu yaz iç piyasa oldukça hareketliydi. Ramazan ayında talep ciddi anlamda artıyor. Çünkü tavuk eti hala Türkiye için ekonomik protein kaynağı olmaya devam ediyor. Ramazan sonrası talep bir miktar düşer. Ayrıca 1 Eylül itibariyle balık avlanma yasağının kalkması tavuk tüketimini olumsuz etkiliyor. Ancak Türkiye’de çok önemli bir tüketim potansiyeli var. Bizde halen kişi başı tüketim yılda 16 kilo, dünya ortalaması ise 25 kilo. Amerika’da bu rakam 40 kilonun üzerinde. Dolayısıyla iç pazarda yapacağımız çok iş var.

Potansiyeli hesaba katıp satış noktalarınızı artıracak mısınız?
Tabii, halen 150 civarında olan CP Shop sayısını bu yılın sonuna kadar 200 hedefliyoruz. En kötü ihtimalle 180’i buluruz.

Avrupa Birliği ülkelerine ürün satmak tıpkı birliğe girmemiz gibi hala zor bir seçenek mi?
Bu pazara piliç ihraç etme çalışmaları uzun zamandır devam ediyor. 2003 yılından itibaren orada da detaylı çalışmalar yapıldı. Ancak kuş gribi nedeniyle çalışmalara ara verilmişti. Fakat yakın zamanda an çiğ piliç eti değil de ileri işlenmiş ürün ihracatı konusunda yol açıldı. Bunun için bir sertifikanızın olması gerekiyor. Bu sertifikayı biz de aldık. Bu da bizim için olumlu bir gelişme. Kaldı ki CP zaten dünyanın en büyük yem ve piliç eti üreticilerinden biri. Avrupa’ya da ürün satıyor. Dolayısıyla Avrupa’da bir müşteri ağımız var. Türkiye’de ihracata başladığımızda hazır kanallarımız olduğu için işimiz kolay olacak. 

İleri işlenmiş fabrika yatırımınızı bu talebe yönelik mi yaptınız?
Üç ay önce başladığımız ve 16 milyon dolara mal olacak bu yatırımla hem iç piyasaya hem de ihracata yönelik üretim düşünüyoruz. Bu yatırımımız süratli bir şekilde devam ediyor. Bilecik’in Osmaneli ilçesinde yapıyoruz bu yatırımı. Burada ‘ısıt ye’ tarzında ürünler üreteceğiz. Bunun yanı sıra Tayland’da üretilen ve Türk damak zevkine uygun ürünleri de üretmeyi planlıyoruz. Aralık ayında üretime başlayacağız.

Burada kaç kişi istihdam edilecek?
İlk etapta 150-160 kişi alınacak. Alımlara başladık bile… Bunun yüzde 80 mavi yakalı olacak.

Halen kaç çalışanınız var?
2 bin 528 çalışanımız var. Krizde hiç eleman çıkarmadığımız gibi çalışan sayımızı artırdık.

2010 için istihdam planınız nedir?
Önümüzdeki yıl en azından 200 kişi almayı planlıyoruz.

Sabancı’yı bırakıp CP’ye geçti
• Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu olan Nezih Gençer, mezun olduktan sonra bir yıl Sabancı Holding şirketlerinden Lassa’da çalıştıktan sonra 1987 yılında Türkiye’de yem tesisi yatırımı yapacağını bunun için eleman aradığını söyleyen Taylandlı CP’nin ilanına başvurdu ve iş görüşmesinde şirketin hedeflerinden etkilenerek işi kabul etti. 
• Gençer bu kararının gerekçesini “Sabancı’da benim kalitemde çok fazla insan vardı. Orada kariyer planlaması yapmayı çok doğru bulmadığım için yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirket bana cazip geldi” sözleriyle açıklıyor.
Gençer, o günleri anlatırken “CP’ye girdiğimde üçü Taylandlı toplam 30 kişiydik. İlk başta ortada hiçbir şey yoktu ama 22 yıldır büyüyen inanılmaz dinamik bir firma var. İSO 500’de 95’inci sıradayız, yani ilk görüşmemizde ne dedilerse onu yaptılar” değerlendirmesinde bulunuyor.
• CP’de geçirdiği 22 yılın son altı yılını başkan yardımcılığı görevinde geçiren Gençer, evinde haftada en az üç gün tavuk yemeği pişirildiğini söylüyor. Ayrıca Tayland mutfağını da çok sevdiğini sözlerine ekliyor.

İlk üçte

• CP tarımsal sanayide dünyanın en büyük gruplarından. Ana faaliyet alanı yem üretimi. Geçen yıl 21.5 milyon ton yem üretti.
• Türkiye pazarına yem üretimiyle girdi halen yüzde 9 pazar payıyla yemde pazar lideri konumunda. Yıllık üretimi 770 bin ton. Türkiye’nin değişik yerlerinde altı yem fabrikası var.
• 1994 yılında İnegöl’de kesimhane alarak besi tavuğu yetiştiriciliği işine girdi. Ondan sonraki süreçte tavuk üretimde atılım gerçekleştirdi. Piliç etinde pazar payı yüzde 9’lar civarında. Beş kesimhanede yıllık 104 bin ton üretimi yapıyor.
• Kuş gribinden önce iki yıl tavuk üretiminde pazar lideri olduklarını söyleyen Gençer, “Orada frene bastık ve şuan ilk üçteyiz. Ancak krizden sonra işi çeşitlendirmeye karar verdik ve sofralık yumurta üretimine başladık.  2005’te başladığımız sofralık yumurta üretiminde de ilk üçteyiz.” Geçen yıl 365 milyon adet yumurta ürettik bu yıl 500 milyona gidiyoruz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.