Pazar 18.04.2010 02:30

Murat Arın: Yukarı trende devam ama zaman daraldı

Birkaç haftadır borsalar aşırı alımda olmasına rağmen küçük düzeltmelerle yükselişini sürdürdü ama zaman daraldı

Yatırımcılar genelde mutlu geçen bir haftayı daha geride bıraktı. ABD borsalarının öncülüğünde, küresel piyasaların genelinde olumlu atmosfer sürdü, ufak tefek düzeltmeler olsa da birkaç haftadır süren yükseliş trendi bozulmadı. Cuma akşamı Goldman Sachs hakkında suistimal nedeniyle soruşturma açılıncaya kadar.
Haftanın en belirleyici unsuru yine Yunanistan'ın borç sorunlarıydı. Euro Bölgesi ülkeleri, pazar günü Yunanistan'a 30 milyar euro destek vermeye hazır olduklarını açıkladı ve hafta başında yeni bir yükseliş dalgası yaşandı. Euro kullanan ülkeler sonunda paranın miktarını söyledi ve IMF'in de 15 milyar euroya kadar destek vereceği konuşulmaya başlandı. Bu borsalarda alımlara ve euronun diğer para birimlerine karşı değer kazanmasına neden oldu. Destek kararının açıklanmasıyla Yunanistan'ın daha rahat borçlanması bekleniyordu ama bunun olmayacağı iki gün içinde anlaşıldı. Piyasanın beklediği faizi bir yana bırakın, Euro Bölgesi ülkelerinin vereceği yüzde 5 faizli kredi bile Yunanistan'ın borçlarını çevirebilmesi için yeterli değil. Bu yüzden Yunanistan üzerindeki baskı hafta ortasından itibaren yeniden başladı. Henüz Yunanistan parayı kullanacağına dair bir açıklama yapmadı ama kullanmaktan başka bir çaresi yok. Önümüzdeki hafta bu talebin gündeme gelmesini, başta Almanya olmak üzere kredi vermekte isteksiz davranan ülkelerin tepkilerini göreceğiz.
Bir süre Yunanistan'ın sıkıntıları diğer sorunlu ülkelere yansımıyordu ama geçen hafta, başta Portekiz olmak üzere İspanya ve İtalya üzerindeki baskılar yeniden devreye girdi. Euro Bölgesi içinde yeni bir kriz yaşanmasına izin verilmeden bu ülkelerin bütçeleri kontrol altına alınmaya çalışılacak. Portekiz üzerinde somut baskı başladı bile. Çünkü bu işin yardımla sürdürülmesi mümkün değil. İş o noktaya gelirse bir 30 milyar euro da Portekiz'e vermek gerekecek, İspanya ve İtalya için böyle bir durumun karşılığı ise yüz milyarlarca euro. Bu kriz Yunanistan'la sınırlandırılamazsa euroyu oluşturan birliğin dağılması kaçınılmaz gözüküyor. Morgan Stanley'e göre Almanya başta fiyat istikrarı isteyen ülkeler daha küçük bir parasal birliği tercih edebilir, yani bütçeleri sorunlu ülkelerin dışarıda kalacağı bir çekirdek birlik kurulabilir.
Euronun düşüşü bir süredir duruldu ama bu nedenlerle güç de kazanamıyor. Geçen hafta dolar karşısında 1.37'ye çıkma çabası çok kısa süreli oldu ve 1.35 civarına geri döndü. Bir süre sonra pariteyi 1.30 seviyesinin altında görebiliriz.
Küresel piyasalarda ABD'nin itici gücüyle olumlu hava sürerken İMKB-100 Endeksi de TL bazında yeni rekor seviyelere ulaştı. Birkaç haftadır borsaların aşırı alımda olduğunu, buna rağmen küçük düzeltmelerle yükselişlerini sürdüreceklerini yazıyorum. Hisse senedi borsalarında olumsuz haberler, fiyatlara yeterince yansımadı ve Wall Street yukarı trendi sürükledi. Ama küresel borsalarda iki gün üst üste gelecek hızlı satışlar, sert bir düzeltmenin ilk işareti olabilir. Cuma günü Goldman Sachs’a açılan suistimal soruşturması satışları öne çekebilir mi? Birlikte göreceğiz.
TL ise geçen hafta değer kazanmaya devam etti. Birkaç haftadır, gelişen ülke para birimleri ile karşılaştırıldığında doların 1.45 civarına inmesi gerektiğini yazıyorum. Piyasalarda genel anlamda düzeltme başlayınca kadar TL'nin değer kazanmaya devam etmesini bekliyorum ama hem zaman hem hedefe olan mesafe artık iyice kısaldı. Riski azaltmak yerinde olur.

Türk bankalarının Yunan ortakları nereye koşuyor?

Yunanistan krizi küresel piyasaları sallarken bundan en fazla etkilenen elbette kendisi oldu. Yunanistan'ın borçlanması her geçen hafta biraz daha zorlaşırken Yunan hazine tahvillerine en fazla yatırım yapan konumda bulunan Yunan bankalarının hisseleri de her geçen gün biraz daha düşüyor. UBS'in hazırladığı bir rapora göre Yunanistan hazine tahvillerindeki pozisyonlar dikkate alındığında en fazla riskli Yunan bankası, Finansbank'ın da büyük ortağı konumunda olan NBG. UBS'ten Alexander Kyrtsis, ülke bankalarının Yunanistan'ın toplam borcunun yüzde 17'sini elinde tuttuğunu ve faiz artışlarından kaçınılmaz şekilde etkileneceklerini belirtti. UBS'e göre en riskli bankalar statüsünde bulunan NBG'nin toplam varlıklarının yüzde 17'si Yunan devlet tahvillerinden oluşurken bu tahvillerin öz sermayeye oranı yüzde 233.
Yunan bankalarının bir sorunu da tahvil faizlerinin yükselmesinin yanı sıra bankalardan mevduat kaçışı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Jean-Claude Trichet de cuma günü, Euro Bölgesi maliye bakanlarına Yunan bankalarının durumunun güç olduğunu ve daha da kötüleşebileceğini söyledi. Trichet, Yunan bankacılık sisteminin ECB tarafından sağlanan likiditeyi kullandığına dikkat çekti.
Yunan bankalarının sıkıntıları hisse fiyatlarına da yansıyor. Finansbank'ın büyük ortağı olan NBG'nin hisseleri de, Eurobank Tekfen Bank'a ortaklığı olan EFG Eurobank hisseleri de ekim ayından bu yana yüzde 50'den fazla düştü. (www.finanstrend.com)

(Murat Arın - 18.04.10)

 

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.