Murat Arın: Her şey kontrol altında mı?
Sıcak para durmuyor
Yılın ilk 11 ayında kısa vadeli sermaye hareketleriyle giren para 33 milyar dolara ulaştı. Yılsonunda rahatlıkla 35 milyar doların üzerine çıkacağı görülüyor. Bu bir rekor. Bundan önceki en yüksek sıcak para girişi 2010 yılında 19.6 milyar dolar olmuştu. 2011'de ise 19.3 milyar dolar geldi. Bu yıl yaşanan açık ara rekorla birlikte üç yılda toplam 75 milyar dolar sıcak para girecek. Üç yılda net hata ve noksan kaleminde gösterilen, dolayısıyla kaynağı belirsiz olan döviz girişi ise 21 milyar dolar. Üç yılda 100 milyar dolar serseri döviz içeri giriş yapmış durumda ve bu paranın geri çıkması durumunda nasıl bir sarsıntı yapacağını kestirmek imkânsız. Sıcak para, bugüne kadar girdiği her ülkede ve Türkiye'de de, bir şok sonrası döviz kurlarını zıplatarak ve ekonomiyi alt üst ederek dışarı çıktığı için bunu gönül rahatlığıyla "serseri para" olarak tanımlıyorum. Doğrudan sermaye yatırımı olarak gelen döviz ilk 11 ayda 11.3 milyar dolar düzeyinde kaldı. Son üç yıldaki doğrudan sermaye yatırımı ise 36 milyar dolar. Bu yıl 35 milyar dolar sıcak para geldiğine göre en az bu kadar da doğrudan sermaye yatırımı gelmeliydi. 2007 yılında sermaye yatırımları 22 milyar dolara ulaşmıştı, sıcak para girişi ise 3 milyar dolardı. Doğrudan sermaye yatırımları bir işletme kurup ya da satın alıp istihdam yarattıkları, ekonominin çarklarının dönmesine katkı sağladıkları için önemli. Döviz, sıcak paranın yanı sıra Türkiye'ye bir de borç olarak geldi. Şirketler ve bankalar, 11 ayda 19 milyar dolar, son üç yılda 64 milyar dolar borçlandı. Döviz kurlarının yükselmeye başlaması durumunda borçlu şirketler de bir an önce döviz açıklarını kapatmaya çalışacaktır. Şirketlerin döviz açığı 133 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bir dış şok sonrası hem sıcak paranın hem borcu olanların dövize yönelmesi, kurların kısa sürede kontrolden çıkmasına neden olabilir.
Merkez Bankası: Sorun yok
Merkez Bankası elbette bu riskleri biliyor ve buna karşı önlem aldığını savunuyor. Şu cümleler Merkez Bankası'nın iki hafta önce yaptığı bir sunumundan alındı: "Türkiye gibi dışa açık ekonomilerde makroekonomik ve finansal istikrara dair risklerin yakın tarihte daha çok küresel gelişmelerden kaynaklandığı görülmektedir. Özellikle son yıllarda kırılgan küresel iktisadi görünüme bağlı olarak aşırı oynak seyreden sermaye akımları makro finansal riskleri besleyen temel unsurlardır... Sermaye akımlarının makro ekonomi üzerindeki yansımaları temelde döviz kuru ve krediler üzerinden görülmektedir." Merkez Bankası bu saptamaları yapıyor ama döviz kurlarındaki hareketliliğin azaldığına, kredilerdeki artışın makul seviyelerde olduğuna işaret ederek her şeyin kontrol altında olduğuna belirtiyor. 20 yıldır Türkiye'nin yanı sıra Meksika'dan Brezilya'ya, Tayland'dan Rusya'ya kadar birçok ülkede sıcak para nedeniyle yaşanan krizleri izledim. Sıcak paranın herhangi bir ülkede herhangi bir yöntemle kontrol altına alınabildiğini görmedim. Evet, döviz geldikçe sorun yok, diğer ülkelerde de yoktu. Peki, dünyadaki koşullar sıcak paranın çıkmasına yol açarsa ne olacak?
EN SON HABERLER
- 1 Yeni Malatyaspor'da sözleşmesi sıkıntısı! 10 futbolcu...
- 2 70 bin kişilik çalışan ordusu
- 3 Siemens Ar-Ge’de kadın harekâtı
- 4 Geleceğin şefleri yetişiyor
- 5 Duygusal zekâ sahnede
- 6 Atamalar
- 7 Geleceğin veri bilimcileri ING’den çıkacak
- 8 Genç yetenekler Türk Telekom’da START verdi
- 9 Atamalar
- 10 İşe gitmeden yıllık 800 bin $ kazanıyorlar