İlk hippimiz çiçekler arasında

Avrupalı hippilerin bir zamanlar uğrak yeri olan Sultanahmet, ilk Türk hippisi Süleyman Pilder'in de yaşadığı semtti. Pilder kısa bir süre önce hayatını kaybetti ve Sultanahmet'in bir dönemi de tamamen bitmiş oldu
TÜRKLERE YABANCI DİL ÖĞRETİRDİ
Hippi Süleyman'ın hikâyesini ise kadim dostu Namık Çolpan'dan öğrenmeye çalıştık. Namık Bey, Sultanahmet Meydanı'na bakan en ünlü mekânlardan birinin işletmecisi. Mekân, 1957'de Lale Restaurant adıyla kuruluyor. Bir süre sonra Sultanahmet'e yolu düşen hippilerin çok sık uğradıği ve hatta bir süre sonra iletişim ve lojistik merkezi olarak kullanmaya başladığı bir yer oluyor. Mekânın kaderi de bundan sonra değişiyor. Google taramasında sayfalarca çıkan; dünyaca ünlü Lonely Planet şehir rehberinde hikâyesi bulunan mekân, başlarda sadece sütlü tatlılar satıyor. Birkaç yıl içinde ise en güzel müziklerin çaldığı, hippilerin kendilerine bırakılan mesajları aldığı, hatta Katmandu ve Hindistan otobüslerinin kalktığı bir yer haline geliyor. Hippi Süleyman ise o sıralarda semtin delikanlılarından biri. "50 küsur senelik dostumdu Süleyman," diyor Namık Bey ve başlıyor anlatmaya: "Ailesi aslen Vanlı. Kendisi ise Sultanahmet'te doğup büyüdü. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Lisan öğrenmeye çok meraklıydı. Sürekli hippilerin arasındaydı. Bir süre sonra onlar gibi giyinmeye başladı ve saçlarını da onlar gibi uzattı. Onları tam anlamıyla benimsedi diyebilirim." Süleyman Pilder'in ilk işi Alemder Sineması'nda yer göstericiliği. Sonra bir ara itfaiyede çalışan Süleyman, askerlik dönüşünde Pudding Shop'ta (Lale Restaurant) işe giriyor. Kısa sürede birkaç dil birden öğrenen Süleyman, meydana gelen hippilerle en iyi anlaşan Türk oluyor. "O dönemlerde lise, üniversite ve dershanelerde İngilizce öğretilmezdi. Doğru dürüst kurs da yoktu. Süleyman ortaokul mezunuydu. Ama dükkânda bazen Türklere yabancı dil dersi de verirdi. Parayı hiç sevmezdi. Bu anlamıyla da hippilerle hayat felsefesi örtüşürdü," diye anlatıyor Namık Bey.
OTOBÜSE ATLADI, HİNDİSTAN'A GİTTİ
70'li yıllarda bugünkü turizm acentelerinin bulunmadığını söyleyen Namık Bey bir süre sonra Hindistan'a otobüs kaldırmaya başladıklarını da anlatıyor ve ekliyor: "Bir gün Süleyman da bir tanesine atladı ve gitti. Böylece hac vazifesini de yerine getirmiş oldu."
EN SON HABERLER
- 1 Beklentiler arttıkça boşanmalar da fazlalaşıyor
- 2 Batı’da çocuklar bunalımda
- 3 İçindeki sesi dinleyen bir diva
- 4 Gidenin ardından kalan sessizlik değil dönüşümdür
- 5 Bir düğün dernek meselesi: 150 dolara yuva kuruyorlar
- 6 Video ekranlarından kafamızı kaldıramıyoruz
- 7 Türk liselilerin müthiş başarısı
- 8 Rahmi Aksungur sanatseverlerle buluşuyor
- 9 Anne-babalar ekran başında kayboluyor
- 10 İnsanlık Gazze’deki vahşete daha ne kadar sessiz kalacak?