Cennet niye annelerin ayakları altında olsun?

Hatice Meryem, üçüncü kitabı Aklımdaki Yılan'da birbirinden farklı annelik hallerini anlatıyor. 'Çocuk da yaparım kariyer de' durumlarından, kutsal anneliğe hapsolmuş kadınlara, annelik kurumuna bakmaya, kurulduk kendisiyle masaya...
DOĞUM YAPMAK SIRADAN BİR ŞEY
- Trier'nin filmindeki mevzu zaten çok Hıristiyanlığı dair bir şey. Havva elmayı Adem'e yedirdi, başladı ilk günah. Bizde cennet, annelerin ayağı altında oysa ki. - Onu da çok sevdiğimi söyleyemem. Onu da çok abartılı bulduğumu biliyorum. Anneliğin çok yukarılarda konumlandırılması da, çok aşağılarda konumlandırılması da beni rahatsız eden bir şey. - Siz nasıl konumlandırıyorsunuz? - Birinin çocuğu olmak, birinin annesi olmak, kocası, karısı olmak, Türk olmak, Ermeni olmak bu toplumsal kimliklerin hiçbirini diğerinden üstün ya da aşağı görmüyorum. Kişisel olarak kendi varlığımı kendi yaptığım işlerle anlamdırmaktan hoşlanıyorum. Doğum yapmak da benim için sıradan bir şey. Bununla övünmek, doğurduğum çocuğu büyütürken yeryüzünün en olağanüstü işini yapıyormuşum gibi havalara girmek bana ters geliyor. - Son dönemde gazetelerde anneliği, çocuklarını yazan pek çok anne köşe yazarı görmemizin sebebi de anneliğin olağanüstü bir iş olarak görülmesinin neticesi mi acaba? - Kadınların gazetelerdeki köşe yazılarında annelikten, kadınsı mevzulardan bahsetmesinden rahatsız değilim. Bu şekilde yaşıyorlar, konumlanmaları bu. Hayatın içerisinde çok daha başka işlere geniş zamanlar ayırabilseler, onu anlatacaklar. Herkes yaşadığı kadar görür ve anlatır. - Siz de annesiniz. Aynı zamanda da yazarsınız. Elif Şafak'ın Siyah Süt kitabında anlattığı gibi bir doğum sonrası depresyonu yaşadınız mı? - Ben 40 yıllık anneymiş gibi hazır hissettim kendimi. Her şeye daha kolay adapte oldum. Büyütürken çok zorluk yaşadım, ama o da çocuklardan kaynaklanmadı. Yakın çevremin anneliğe bakışı, çocuklar büyüdüklerinde girilen sosyal ortamlarla gelişti. Benim uyguladığım annelikle herkesin uyguladığı annelik çok başkaymış, ilk onu fark ettim. Bir tür kariyer çalışmasına dönmüş annelik meğerse. Ondan çok korktum ben. Çocuklar üzerinde bir annelik yarışı var. Ben o yarışta hiç olmadım.
AKAN HAYATIN DIŞINDA KALMAK İSTEMİYORUM
- Yakın çevrenizin anneliğe bakışından farklı neler yaşadınız mesela, siz nasıl bir anne oldunuz? - Oğlumu küçükken kreşe gönderme ihtiyacı duyduğumda mesela yakın çevremdeki anneler beni çok eleştirdi. 'Hem sen çalışmıyorsun,' dediler. Mesai saatleri içinde çalışmıyordum ama şunu idrak ettim; benim kafam çalışıyor, eski hayatımdan yüzde 100 kopmak, kendimi unutmak istemiyorum. Akan hayatın dışında kalmak istemiyorum. Aradan 10 yıl geçtikten sonra 'Aslında ben çok başarılı bir gazeteci veya film yıldızı olacaktım, bütün ömrümü size vakfettim,' gibi bir yükün altında olmak istemedim. Çocukların üzerinde bir yük bu, dünyanın en ağır yükü. Bunu yapmaktansa az yemek pişirdim, temizlik yapamadım. Halden anlayan çocuklar olsun istedim. Beni anlarlarsa, herkesi ve her şeyi anlarlar diye düşündüm. Hatta sorunlu annelerin çocuklarının dünyaya daha geniş bir perspektiften baktıklarını düşünüyorum. - Anneler arası rekabet, çocukların psikolojilerine neler yapıyor kim bilir? - Onlar da nasiplerini alıyor tabii. Bu durumu ben kadınların yarattığını düşünmüyorum ama. Bu bize biçilen toplumsal bir kimlik. Sen anne mi oldun, o zaman şunlardan şunlardan vazgeçeceksin. Bu bir rol, annelik rolü. Ve o rolü, en iyi kim oynuyor, kimin çocuğu en çalışkan, kim en iyi keki, böreği yaptı gibi algılıyoruz. Sade anneler de değil, babalar için de başarılı çocuk, övünç kaynağı. - Bir de Erkin Koray gibi çocuğu okula göndermeyip öğretmeni olmak var... - Kendi adıma çok radikal kararlar verebilirim, kendimi bir dağa kapatabilirim ama sıfır bir varlık adına kendi ideolojime göre o kadar radikal kararlar vermem. Gelsin 17'sine, 18'ine, buyursun yapsın kendi istediğini. Ben dünyaya getirdim ve büyümesine yardımcı olmakla mükellefim. Benim bütün annelik tanımım bu.
EN SON HABERLER
- 1 Oyunculuktan moda dünyasına milyar dolarlık başarı
- 2 Mükemmeliyetçilik büyük bir yalan
- 3 İslam, insanı evrenselliğe taşır
- 4 Hiçbir çocuk oyunu masum değil
- 5 Mistik ritüellerdeki büyük tehlike
- 6 Seni flu görüyorum
- 7 Yapay zeka modelleri daha güçlü bilgisayarlar istiyor
- 8 Sessiz kalmam mümkün değil
- 9 Ağrı’dan çıkıp dünyaya meydan okuyan kızlar
- 10 Savaş doktrinleri değiştiriliyor Türkiye, Avrupa’ya örnek oluyor