NTV'deki değişim ne anlama geliyor?

Rasim Ozan Kütahyalı, Banu Güven'in NTV'de işine son verilmesinin AK Parti'nin kanala yaptığı baskı sonucu olduğunu inandırıcı bulmadığını belirtiyor
KAYPAK TAKIMININ HAKSIZ KAZANCI
NTV'deki sinsi taktik şöyle işliyordu: AK Parti'yi destekleyen muhafazakar ya da liberal isimler yayına 'objektiflik' gereği çağrılır ama o isimler kasıtlı olarak tek bırakılır, karşılarına doğrudan ulusalcı/Kemalist de olmayan ya eyyamcı ya da PKK eğilimli ama Kürt de olmayan sosyalistler çağrılır. Bu tipler hem Ergenekon'un hem PKK'nın argümanlarını sağlı sollu o 'tek' kişiye yükledikçe yükler, konular o 'tek' kişiyi zor duruma sokacak şekilde ayarlanır, KJ'ler yani altyazılar tamamen operasyonel şekilde bu tezgaha uygun yazılır, moderatör de soruları bu sinsi tezgahı tamamlamak üzerine sorar... Mesela malum Basın Odası programı da bu şekilde Nazlı Ilıcak'ı tek bırakıp, zor durumlara sokmak üzerine kurgulanmıştı. Aynı tezgahı Mustafa Karaalioğlu'na da yaptılar ve sonunda Karaalioğlu haklı olarak bu sinsi programı bıraktı... NTV'nin en başarılı, toplumsal temsil kabiliyeti en yüksek ve yeni dönemde de sağlam kalacak nadir programlarından Barlas-Kongar'lı Yorum Farkı'nda bile alta yazılan KJ'lerin tarafı belliydi. NTV, açıktan taraf olsa, 12 Eylül halk oylamasındaki bölünmeden gidersek yüzde 42'nin yanında net tavır alsa, yüzde 42'lik bu toplumsal kesimin çok sevdiği isimlere ekranında yer açsa, o isimlere program yaptırsa bu dürüst ve saygın bir tavır olurdu. O zaman ben de sonuna kadar NTV'nin ifade özgürlüğünün yanında olurdum... Oysa NTV yönetimi bunu tercih etmedi. 'Ne şiş yansın ne kebap' mantığıyla eyyamcı, ikiyüzlü ve toplumdaki karşılığı sıfıra yakın isimleri ekranına doldurdu. Yüzde 42'yi gerçekten temsil eden isimleri 'korkaklık ve kaypaklık' yüzünden ekranına çıkarmadı. Nitekim milliyetçi, ulusalcı, laikçi, Kemalist popüler isimler de NTV'nin kendilerine boykot uygulamasından haklı olarak şikayetçi. Bunun yerine her tarafa oynayan, bazen her tarafa karşı rollerinde olan, sofistike eyyamcılık ustası ve dünya görüşü toplumun yüzde 1'ine ancak denk gelebilen, izlenme oranı da çok düşük olan tipler NTV ekranını doldurdu. Çoğunluğu 'Ben komünistim,' diye övünerek sallayan bu tipler Türk medya ortalamasının çok üzerinde, objektif kriterlerle göre hak etmedikleri yüksek maaşlar alarak, yeri geldiğinde de sermayenin ağababalarına yalakalık yaparak işlerini götürdüler. Alınteriyle çalışan ve gerçek anlamda NTV'yi NTV yapan muhabirler üç-otuz paraya çalışırken 'komünist' olmakla övünen bu kaypak takımı idare-i maslahatla haksız kazançlar elde ettiler. İşte artık bu dönemin sonuna gelindi. NTV'de değişen de budur... Yeni Türkiye'de bu 'eski NTV' modeli işlemez, haksız kazançlar ve toplumda karşılığı olmayan eyyamcı takımının dönemi sona ermiştir... Bilakis bu dönem omurgalı, tutarlı ve toplumsal karşılığı yüksek olan muhaliflerin yükseleceği bir dönem olacaktır. Sakın toplumsal karşılığı olan gerçek muhaliflerle, eski NTV ekranını doldurmuş toplumda karşılığı olmayan kaypak takımını birbirine karıştırmayalım. Bu eyyamcı takımının 'ifade özgürlüğü' palavralarını kimse yutmaz...
EN SON HABERLER
- 1 Beklentiler arttıkça boşanmalar da fazlalaşıyor
- 2 Batı’da çocuklar bunalımda
- 3 İçindeki sesi dinleyen bir diva
- 4 Gidenin ardından kalan sessizlik değil dönüşümdür
- 5 Bir düğün dernek meselesi: 150 dolara yuva kuruyorlar
- 6 Video ekranlarından kafamızı kaldıramıyoruz
- 7 Türk liselilerin müthiş başarısı
- 8 Rahmi Aksungur sanatseverlerle buluşuyor
- 9 Anne-babalar ekran başında kayboluyor
- 10 İnsanlık Gazze’deki vahşete daha ne kadar sessiz kalacak?