Pazar 02.09.2012

Burgazada böyle buluşma görmedi

Burgazada'dan tam 40 yıl önce ayrılmak zorunda kalan, ama kalbini geride bırakan Rumlar, önce Facebook'ta bir grup kurdu. İki yıl boyunca yazışan binlerce kişiden 400'ü geçtiğimiz ay Burgazada'da buluştu. Biz de eski dostların adadaki bir gecelerine şahitlik ettik

İstanbul Bostancı'dan bakınca görünen, küçücük bir ada Burgazada. Belki de Adalar arasında en az bilineni. Ama bilenlerin unutamadığı, orada yaşadıklarını hep anılarında tutanların adası. Bundan 40 yıl önce adadan gönderilen, kendi gitmek zorunda kalan, Stavro, Niko, Marika, Maria, Pavlos'un yani binlerce 'azınlığın' anıları bunlar. Hepsinin dilinde adanın bir köşesine dair hikayeler var. Ama ortak olan tek duygu adaya olan sevgileri, geçirdikleri güzel günlerin hatıraları... Bu sevgi ve özlem öyle bir hal almış ki, 40 yıl önce adadan gidenlerden biri olan Niko Tsalikis, önce Atina'daki Burgazadalıları bulmuş. Sonra Facebook'ta 'Burgazada Reunion 2012' isimli bir sayfa açmış. Sayfanın kapağına koyduğu, her adalı gencin mutlaka gittiği gazino fotoğrafı, internet sayesinde dünyanın dört bir yanındaki Burgazadalıları, yolu oradan geçenleri, sanki bir düğmeye basılmış gibi bir araya toplamış. Sitenin bir anda 1700'den fazla takipçisi olmuş. Haliyle fotoğraflar, anılar, birbirini yıllar sonra bulmalar yaşanmış... Sosyal âlemde devam eden bu eski dostluk, o kadar gerçek bir hale gelmişki, gruba üye olan Adalılar, birbirine internet üzerinden "Günaydın," demeden güne başlayamaz olmuş. İki yıl önce kurulan site yoluyla, birbirini 40 yıldır görmeyen, sadece adada geçen gençlik dönemlerinde arkadaşlık yapanlar, birbirlerinin en yakın sırdaşı olmuş.

SAHİLDE ARKADAŞLARI KARŞILADI
İşte o sitede, 'Burgazada Reunion 2012' sayesinde iki yıl boyunca binlerce resim, anı, hikaye paylaşıldı. Ama bir noktadan sonra bu yetmedi. Burgazadalılar birbirine dokunmak, yüz yüze konuşmak, sarılmak, hasret gidermek istedi. Bu büyük buluşma için de 2012'nin ağustos ayını seçtiler. Aylar boyunca bu heyecanla yaşadılar. Ve bu hafta başında da geldiler. Avustralya, ABD, Fransa'dan gelen 400 Burgazadalı Rum, 40 yıl sonra buluştu. Adada, onları unutmayan, adaya kattıkları neşe ve sevincin eksikliğini hisseden yüzlerce kişi tarafından karşılandılar. Hep birlikte bir hafta boyunca inanılmaz eğlenceler yaşadılar. Ama bir o kadar da buruktu bu buluşma. Çünkü 40 yıl sonra dönenler, çocukluk yıllarının geçtiği evleri gördüler. Biz de bu şahane bir haftanın sadece bir gecesine tanıklık edebildik ama o tek gece bile, Burgazadalı olmanın ne demek olduğunu anlamamıza yetti.
RESTORANLAR VEDA YEMEĞİ İÇİN KAPATILDI
Sahildeki restoranların hepsi bu buluşmanın veda yemeği için kapatılmıştı. Zaten herkes günlerdir birbiriyle hasret gidermenin tatmini içindeydi. Önce güzel ada mezeleri eşliğinde yemekler yendi, rakı kadehleri kalktı, alkışlar koptu. Ardından Kifidis mağazalarının sahibi Laki Vasiliadis'in teknesinden gelen sirtaki sesleri yükseldi. Çatal, bıçaklar bırakıldı ve sirtaki başladı. Yunan ezgileri, ada sahili boyunca yayıldı. Sıra Tarkan'a geldi. Hep birlikte bu kez göbek atıldı. Birbirini yıllardır görmeyen dostlar, müziğin ve dansın ortak diliyle konuşuyordu. Hepsi birbirine sarılarak dans ediyordu. Geceyi fotoğraf karelerine sığdırmaya çalışan arkadaşım Tijen Burultay'la şaşkınlık içindeydik. Çünkü ikimiz de hayatımız boyunca bu kadar içten eğlenen insanı bir arada görmemiştik. Derken delicesine bir yağmur boşanmaya başladı, tam "Tüh, güzelim eğlence bitti," dedik, ama yanıldık. Herkes yağmurun altında sırılsıklam olana kadar dansa devam etti. Burgazada, Burgazada olalı böyle eğlence görmedi. Gruptan bir Türk, "Onlar gidince neşemiz de gitmiş," dedi. Ne kadar haklı...
TÜRKÜ, YAHUDİSİ, ERMENİSİ HEPİMİZ ARKADAŞTIK
Bu büyük buluşmanın ardındaki isim, Niko Tsalikis. Facebook'taki siteyi kuran Tsalikis, hayal bile edemeyeceği bu organizasyonu şöyle anlatıyor:
- Nasıl bir aileniz vardı, Burgazada'da yaşamınız nasıldı?
-
Üç kardeşiz, iki ağabeyim var, ben en küçüğüm. Burgazada'da doğup, büyüdüm. 18 yaşıma kadar buradaydım. Yürümeye başladıktan sonra sabah evden çıkardık, akşama kadar dışarıdaydık. Denize girerdik, pavurya tutardık, eğlenirdik. Sınır yoktu hayatımızda, özgürdük. İlkokul döneminde yüzme kulübüne yazıldım, yeni arkadaşlar edindim. Müsabakalara gidiyorduk, İzmir'e, Ankara'ya. Şimdi kızımla kıyaslıyorum, bir yere gidecek olsa, annesi ya da benimle olması gerekir diye düşünüyoruz. Bizim zamanımızda öyle değildi. Tek başımıza giderdik her yere.
- Siz Rum olarak mı bilinirdiniz adada?
- Adada, her cins, din ve kültürden insanla arkadaştım. O zaman zaten kimin ne olduğuyla ilgili bir konuşma olmazdı. Biz arkadaştık. Müslümanı, Ermenisi, Yahudisi, hepimiz arkadaştık, sonradan öğrendik bu ayrımları.
- Ne zaman ayrıldınız adadan?
- 18 yaşımdan sonra İngiltere'ye okumaya gittim. 1982 yılında Atina'ya yerleştik.
- Sonra tekrar hiç geldiniz mi?
- Arada birkaç gün geliyordum, ama eskiyi gibi olmuyordu. Atina'daki arkadaşlarla arada sırada buluşuyordum.
- Bu organizasyon fikri nasıl çıktı ortaya?
- Bir arkadaşımla bir fikir ortaya attık, 'Atina'da buluşacağımıza, adada buluşalım,' dedik. Çocukluk yıllarımdan en güzel anım olan disko fotoğrafını, Facebook'a yükledim. Grup kurdum, 'Burgazada Reunion 2012' isimli bir grup açtık. Birkaç kişiye gönderdim, iki saat sonra 56 kişi olmuştu grupta. Sonra iki üç hafta sonra 1700 kişi. Böyle bir organizasyon yapmak aklımın ucundan bile geçmedi, ama grup kendiliğinden böyle bir şeye sürüklendi. Yurtdışından 100 kişi gelmiş, bu gece 400 kişi var burada. Buraya gelenlerin hepsini neredeyse tanıyorum, en azından simaya aşinayım.
- En etkilendiğiniz şey ne oldu?
- Beni bu süreçte en etkileyen şey, karşılanış biçimimizdi. Vapurdan indik, insanlar balonlarla toplanmış iskelede, herkes birbirine sarıldı. Çok duygusal anlardı. Kesin bir daha geleceğiz. Artık bu şart oldu. Çocuklarım, ailem bilmiyor Burgazada'yı. Eşim gelmek istemedi, Suadiyeli olmasına rağmen Türkçe konuşamıyor, çünkü onlar 1964'te apar topar kovulmuşlar. Ama çocuklarımla geleceğim.
- Siz de zorla gönderilenlenden misiniz?
- Ben buradan kovulanlardan değilim, apar topar gönderilmedik yani... İlk önce ağabeyim gitti, sonra ben, sonra da ailemizi aldık yanımıza. Birçok şey oldu bizim zamanımızda, bizi de etkiledi bunlar. Kovulanlardan değiliz. Oysa eşimin ailesi öyleydi, bir cuma günü dediler ki onlara, 'Pazartesi burada olmayacaksın.' İşini falan kapatıp gitti eşimin ailesi de. Annem çok özler adayı. Ben 18 yıl yaşadım ve unutamıyorum, onu düşünün neredeyse ömrünün büyük bir bölümünü burada geçirmiş, elbette özlem içinde, ama görmek istemiyor. Kendi anılarındaki gibi kalmasını istiyor.
- Çocukken yaşadığınız evinizi gördünüz mü?
- Evet gördüm, yerine yeni bir inşaat yapılmış, değişmiş. Biz karakolun karşısında otururduk, ahşap bir evdi. Şimdi eskisi gibi değil. Kuzenim de benimle geldi. O, evi görünce hüngür hüngür ağladı. Ben ağlamadım. Kızımla geldim. O çok genç olduğu için hiçbir şeyi beğendirmek mümkün değil ona. Ama adayı çok beğendi. Üstelik buranın o özgürlük havasına da hemen girdi. Geldik, mayosunu giydi, bir arkadaş buldu, sonra onu ara ki bulasın...
- Nasıl geçti bu bir hafta, siz neler yaptınız?
- Ben adadan ayrılmak istemiyorum. İstanbul'a gitmiyorum. Buradaki eski bir arkadaşımın evinde kalıyorum. Sabahtan akşama kulüpteyiz, tekneyle geziyoruz. Akşamları da teraslarda, yiyip içtik.
JAYMI BENBANASTE (Halkla İlişkiler Uzmanı)
HERKESİN ANISI ÇAKIŞTI
"Niko aradı, 'Biz geliyoruz,' diye. Çok sevindik ve hemen buradaki ayağı organize ettik. Bu duyguyu hissetmek için Burgazadalı olmak gerekmiyor. Burası Adalar içinde en çok adaya benzeyeni, aile yapısını en fazla koruyanı. Burgaz, insan olsa da sarılsam, öyle seviyorum. Notlar attım Facebook'taki gruba, cevaplar aldım. Herkesin anıları çakıştı. Çorap söküğü gibi geldi gerisi. 'Günümüz nasıl geçerdi, nasıl kahvaltı ederdik?'e kadar yazdım. Farklı evlerde de olsak da her şeyi aynı yapardık."
LAKI VASILIADIS (Kifidis mağazalarının sahibi)
AĞLADIM, GÜLDÜM, EĞLENDİM
"Ben eski adalıyım, herkesi tanıyorum. 60 yaşındayım, bu akşam eğlendiğim kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Ağladım, güldüm, eğlendim. Bu insanlar, yıllar evvel istekleri dışında bizden koparıldı. Dünyanın dört bir yanına dağıldı. Facebook'la bir araya geldiğimizde ne kadar uzaklara savrulduğumuzu anladık. Rio'da, Paris'te, Teksas'ta her yerde varlardı. Bu buluşma, yıllardır içimizde kalan coşkunun dışa yansıması. Ada çok canlıydı, balıkçı, işadamı, memur ayrımı yoktu. İnsanlar unvanlarıyla anılmazdı, herkes dost, arkadaştı. Herkes aynı masayı paylaşırdı."
KOHAR MİHRANYAN (ABD'de yaşıyor)
BİR YILDIR BU HAYALLE YAŞIYORUM
"30 yıldır ABD'de yaşıyorum. İlk kez geliyorum. Bir senedir planlıyoruz buluşmayı, o bir sene nasıl geçti bilmiyorum. Giderken 33 yaşındaydım, kızım burada doğdu. Tüm arkadaşlarımı gördüm. Aileme kavuşmuş gibi hissediyorum. 'Amerika'dan böyle bir şey için gelinir mi?' diyorlar, bir yıldır bunun hayaliyle yaşıyorum. Annem 92 yaşında, ona bakıyorum, sırf buraya gelebilmek için eşimin kızkardeşini Kanada'dan çağırdım. Ama değişmiş Burgazada, halkı değişmiş. Eskiden gece 02.00'de diskoya giderdik, hiç rahatsız eden olmazdı."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.