Giriş Tarihi: 10.11.2013

Son daktilo ustası

Son daktilo ustası

Günümüzde bozulan her aletin yerini yenisi alırken 50 yıllık daktilo ustası Hayrettin Özaktaş, Sirkeci'deki dükkanında eskiyen daktiloları tamire devam ediyor

10 parmak daktilo kullananların marifetli sayıldığı dönemlerde daktilonun başına oturanlar geri dönüşü olmayan ve hata kaldırmayan bir yolda olduklarını bilirdi. 20 yıl önce daktilo, günlük hayatın önemli bir parçasıyken günümüzde evlerde antika olarak sergileniyor. Artık sadece özel ilgi duyanlar tarafından ve bürokratik yazışmalarda kullanılan daktiloyu, yazar ve gazetecilerin kılıcı olarak gören Hayrettin Özaktaş (67), çırak olarak başladığı daktilo tamirciliği mesleğini 50 yıldır sürdürüyor.
İPEKÇİ'NİN DAKTİLOSU ONA EMANETTİ

Bu mesleği yapan son kişilerden biri olan Özaktaş, Sirkeci'de kendi dükkanını işletiyor. Daktilonun kıymetli olduğu dönemlerin tanıklarından biri olan Özaktaş, bir zamanlar Cağaloğlu'ndaki bütün gazetelerin daktilolarının onun elinden geçtiğini anlatıyor: "Halit Kıvanç benim eski daimi müşterimdir. Türkiye Gazetesi'nin eski sahibi olan Enver Ören de benim çok iyi müşterimdi. Abdi İpekçi ve Uğur Dündar'ın daktiloları da bana emanetti. Müjdat Gezen'in de... Nasıl silahşorun kılıcı hazırlanırdı, biz de onların kılıçlarını bileyip hazırlardık." Gazetecilerin artık bilgisayar kullanması Özaktaş'ın işini çok zorlaştırmış. Talep azalınca bu işte tek başına kalmış. Daktilo tamir ettirmeye gelenlerin çoğunun gençler olduğunu söyleyen Özaktaş, bir yandan genç bir öğrenciye tamir ettiği daktilosunu verirken bir yandan da "Hevesli genç arkadaşlarımız ve eski yazarlarımız makinelerini genellikle hurdacıdan alıyor. Onlar bana hasarlı ve bozuk makineleri bulup getiriyor, ben de onlara ucuz maliyetle tertemiz bir daktilo olarak geri veriyorum" diyor.
TEKNOLOJİYE DİRENEMEDİ

Teknolojik gelişmelere direnmenin faydasız olduğunu anlayan daktilo ustası, geçinmek için bilgisayar ve faks makineleri tamirine de başlamış. İlk kez bilgisayar tamir etmeye kalkıştığında hurdaya çevirdiğini gülerek itiraf ediyor. Ailesinden bu işe gönül veren olmadığı için yoluna tek başına devam eden Özaktaş'ın daktiloyu tamir etmesi, ortalama iki saatini alıyor. Acemi daktilo kullanıcılarına "Yağmurlu havada daktilonuzu dışarıda tutmayın. Yazarken tuşlara çok sert basmayın. Yoksa şerit delinir ve tuşun kolu da kırılır" önerilerinde bulunuyor. Şimdiye kadar daktiloyla hiç yazı yazmayan Özaktaş'ın hayali, hayatını ve anılarını eski daktilosuyla yazmak.