Mardin’de tuvallere yansıyan umut

Mardin’de tarihi bir konakta açılan Yer-yüzü Gök-yüzü sergisinde Lolita Asil, umut ve hayal gücüne odaklanıyor

İstanbul ve Londra'da yapmış olduğu sanat çalışmalarının Mardin'de sergilenmesinin kendisi için çok önemli ve ayrıcalıklı olduğunu belirten sanatçı, bu dönemin, sanatında yeni bir başlangıcın adımı olduğuna değiniyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor; "Mardin kuşaklar boyunca ailemin yaşadığı büyüdüğü şehir. Ben bu topraklarda doğmasam da, büyümesem de bedenimin, hücrelerimin bu coğrafyayı tanıdığını, hatta beslendiğini düşünüyorum." Lolita Asil Yer-Yüzü Gök-Yüzü başlığını verdiği sergisini, bu coğrafyada ve hayatında derin izler bırakan Sait Asil ve İbrahim Asil'in anısına gerçekleştirdiğini de sözlerine ekliyor.
Sergideki eserler, Güneş, Sonsuzluk, Gözün Derinliklerinde, Yeşil-Mavi, Kendimize Dönüş Yolu, Bir Gün, Yeniden, Hep Beraber, Varoluş, Yeniden Doğuş isimlerini taşıyor. Lolita Asil, Kendimize Dönüş Yolu adını verdiği eserinde, yörenin çocuklarını unutmamış. Onlarla hayal güçleriyle renklendirecekleri interaktif bir çalışma gerçekleştirmiş: "Hayal gücünün yaratmak üzerindeki öneminden yola çıkarak çocuklar ile interaktif bir çalışma sergilemek benim için çok önemliydi. Eserlerimin hepsi, umudu ve hayalleri yansıtıyor.''
Sanatçı, sergisinde kendisi için önemli noktaları ''Eserlerimin ışık, zaman, mekan sorunlarına geleneksel yöntemlerden bağımsız bir yaklaşımla sergilenmesi önemli noktalardan biriydi. Ayrıca izleyicinin sanat eserine bakış açısını değiştirmek, iki boyuttan arınıp uzaysal bir mekan hissi yaratmak" olarak ifade ediyor.
EN SON HABERLER
- 1 Beklentiler arttıkça boşanmalar da fazlalaşıyor
- 2 Batı’da çocuklar bunalımda
- 3 İçindeki sesi dinleyen bir diva
- 4 Gidenin ardından kalan sessizlik değil dönüşümdür
- 5 Bir düğün dernek meselesi: 150 dolara yuva kuruyorlar
- 6 Video ekranlarından kafamızı kaldıramıyoruz
- 7 Türk liselilerin müthiş başarısı
- 8 Rahmi Aksungur sanatseverlerle buluşuyor
- 9 Anne-babalar ekran başında kayboluyor
- 10 İnsanlık Gazze’deki vahşete daha ne kadar sessiz kalacak?