Alışverişkolikler dünyayı daha hızlı yok ediyor

Tekstil ve moda dünyası pandemi sürecinde daha fazla bilinçli davranmaya çalışmıştı. Ancak ne yazık ki trendleri takip etme deliliği ve alışveriş konusundaki bitmeyen çılgınlık dünyanın daha da zarar görmesine neden oluyor
Tüm bunlar şu yaklaşık üç yıllık süreçte gözlerimizin önünde gerçekleşti. Biz de üzerinde 'geri dönüştürülmüş polyester', 'organik pamuk', 'karbon salınımını azaltmak için çalışıyoruz', 'bu kutulara atılacak giysiler geri dönüşüm için kullanılacak' yazan minik etiketlere kandık. Kandık ya da kanmak istedik... Pandemi sonrası daha da çok alışveriş yapmak istedik, tüm trendlere uymak, hepsini yakalamak istedik ve sonuçta bir yanda da az da olsa vicdan azabı çektik... Bu vicdan azabımızı markalar bu minik etiketlerle azaltınca biz de daha çok alışveriş yapmayı sürdürdük. Delice alışveriş yapmaya başladık. Çevreci moda anlayışının temelinin en başta üretmemek ve satın alma yapmamak olduğunu unuttuk. İngiliz Guardian gazetesi tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir rapor da bunun bir ispatı. Textiles 2030 isimli bu rapora göre pandemi döneminde tekstil ürünü üretimi azalmaya başlasa da kısa süreli bu iyileşme çok uzun sürmedi ve bunun ardından kontrol edilemez bir tüketim çılgınlığı tüm dünyayı sardı.
Yapılan açıklamalara göre 2019- 2022 yılları arasında tekstil üretimi sırasında tekstil firmaları karbon emisyonu miktarını yüzde 12 oranında, su miktarını yüzde 4 oranında azaltmayı başarmışlar. Ancak bu yıl başından itibaren tekstil üretimi yüzde 13, su tüketimi de yüzde 8 oranında artmış durumda... Araştırmanın yöneticilerinden Catherine David, "Tekstil tüm dünyadaki kötü atık su üretimine neden olan en büyük endüstrilerden biri... Üretilen tekstil atıkları dünyanın farklı noktalarında yok edilmeye çalışılıyor. Bu da büyük bir zarar veriyor dünyaya... Bir de tekstil üretimi sırasında ortaya çıkan zararlı kimyasallar var. Tüm bunların ortadan kalkması için yapmanız gereken şey üretimi azaltmak bu işin temeli. Ancak o kadar çok talep ve bundan dolayı da o kadar çok üretim var ki dünyanın bu hızlı tüketim şekliyle kurtulması mümkün değil" diye konuşuyor.
İngiliz Guardian gazetesi tüm bu kötüye giden süreciyse, "Tam bir alışveriş bağımlılığı dönemi. Sosyal medyanın da etkisiyle dünyanın birçok noktasında ne yazık ki insanlar tüm trendleri takip etmeye çalışıyor. Bir İngiliz ortalama olarak her yıl 28 yeni parça satın alıyor ve dolabına ekliyor. Dünyanın pek çok yerinde bu sayıdan çok daha fazla tüketim yapanlar var. Her trendi, her popüler parçayı dolabına eklemeye çalışmak demek ne yazık ki doğaya daha da çok zarar vermek demek. Oysa tüketim çılgınlığı özellikle pandemiden bu yana daha da artmış durumda" diye konuşuyor. Sonuç olarak insan oğlunun bitmek bilmeyen tüketim çılgınlığı pandemi gibi çok çarpıcı bir döneme rağmen her geçen gün daha da artıyor. Sosyal medya hesaplarında kullanmanız için bırakılan linklerden alışveriş yaparken bireysel bazda bilinçli olmadığınız zaman tüm dünyaya zarar verdiğinizi de unutmamanız gerekiyor.
EN SON HABERLER
- 1 Beklentiler arttıkça boşanmalar da fazlalaşıyor
- 2 Batı’da çocuklar bunalımda
- 3 İçindeki sesi dinleyen bir diva
- 4 Gidenin ardından kalan sessizlik değil dönüşümdür
- 5 Bir düğün dernek meselesi: 150 dolara yuva kuruyorlar
- 6 Video ekranlarından kafamızı kaldıramıyoruz
- 7 Türk liselilerin müthiş başarısı
- 8 Rahmi Aksungur sanatseverlerle buluşuyor
- 9 Anne-babalar ekran başında kayboluyor
- 10 İnsanlık Gazze’deki vahşete daha ne kadar sessiz kalacak?