Her şey para değil! Milli gurur yetiyor

Geçen hafta Arjantin’de düzenlenen Sutopu Dünya Şampiyonası’na katılan 18 Yaşaltı Milli Takımımız’ın oyuncusu Efe Naipoğlu; geçen yıl Avrupa Şampiyonası’nda olduğu gibi yine gol kralı oldu. Henüz lisede okuyan Efe ile, öğrenci-sporcu olma dengesini, kariyerini ve elbette milli formayı giymenin kıymetini konuştuk
Henüz 18 yaşında olsa da çocuklukta eğlenerek başladığı yüzmenin, zamanla onu başarılı bir öğrenci ve hedefleri bir olan sporcu olmasını sağlamasını, sorularıma verdiği yanıtlardaki olgunlukta gördüm. Umarım Efe ve Sutopu Milli Takımımız, voleybol ve futbol branşlarındaki gibi büyük başarılara imza atarlar. Söz şimdi Efe Naipoğlu'nda.
- Nerede doğdunuz? Eğitiminiz ve yüzme kariyerinizden bahseder misiniz?
- 5 Ağustos 2006'da İstanbul'da doğdum. Yüzmeyi küçükken yazları geçirdiğim Burgazada'da babam ile öğrendim. Tabii ki ilk öğrendiğimde böyle bir kariyer düşünmüyordum ama her zaman ilgi alanım sadece yüzmeye değil aynı zamanda da toplu sporlardaydı. Bu yüzden ikisinin birleşimi olan sutopuna babam sayesinde başladım. Eğitimime Özel Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde devam ediyorum.

- Kariyeriniz hangi kulüpte başladı? Geçen sene de U17 Milliler'de gol kralı idiniz. Lisede okul takımında da en çok golü siz atıyormuşsunuz. Bu golcü kimliğiniz Galatasaraylı oluşunuzdan mı kaynaklanıyor?
- Kariyerimi Adalar Su Sporları Kulübü'nde 8 yaşında başladım çünkü tüm yazlarımı orada geçiriyordum. Bundan tam 4 sene önce kulübümü değiştirip sutopunda en iyi olan Galatasaray'a geçtim. Tabii ki bu seviyeye gelmemde en büyük etken Galatasaray'da yaptığım antrenmanlar oldu. Çok ağır ve zor bir antrenman programımız olduğu için en iyi şekilde kendimizi geliştirebiliyoruz. Hem antrenörlerimle hem de takım arkadaşlarımla kurduğumuz ilişki, hepimizin özellikle beni gelişmemde çok olumlu etkiledi. Gol atabiliyor olmam da oynadığım pozisyon ile ilgili, herkesin pozisyonunda farklı görevleri var. Ama tabii ki diğer pozisyonlarda oynayan arkadaşlarım sayesinde görevimi yerine getirebiliyorum ve umarım da gol atmaya devam ederim.
- İlk sutopu mu oynadınız, başka alanlarda da spor yaptınız mı?
- Küçükken aynı anda hem basketbol hem de sutopu oynuyordum. Yaşım ilerledikçe birinden birini seçmek zorunda kaldım çünkü ikisini aynı anda götüremiyordum ve antrenman saatleri de çakışmaya başlamıştı. Ben de seçimimi sutopundan yana kullandım ve çok mutluyum.
- Başarılı sporcular illa ki okullarıyla sorun yaşar, sizin durumunuz nedir?
- Aslında hem sporu hem de okulu aynı anda götürmek zor. Özellikle de benim okuduğum gibi zor olan bir Fransız lisesinde okuyorsanız. Planlı ve programlı bir şekilde şu an ikisini de iyi bir şekilde götürüyorum ama deplasmanlar beni çok zorluyor. Çünkü okuldan bazen bir bazen iki hafta uzak kalmak zorunda kalıyorum. Ama arkadaşlarım ve hocalarımın yardımıyla eksik olan dersleri tamamlayabiliyorum. Gerçekten zor ama bir şekilde halloluyor.
GOL KRALI OLMAMI, TAKIMA BORÇLUYUM
- Su topunu sporunu düşünen gençlere neler önerirsiniz?
- Öncelikle sutopu sporunu yapmak için bu sporu çok sevmeleri gerekiyor çünkü antrenmanlar ve maçlar için hayatlarından çok feragat etmeleri gerekiyor. Çok fazla boş zaman ve sosyal hayatımız olmuyor ama biz de bu açığı takım arkadaşlarımızla birlikte geçirdiğimiz zamanlar ile kapatıyoruz. Hem bu sporu çok sevmeliler hem de takım arkadaşları ile çok iyi anlaşmalılar. İlerleyen zamanlarda da çok fazla maddi bir getirisi olmuyor maalesef çünkü çok popüler bir spor değil ülkemizde. Ama milli takıma girme ihtimali diğer popüler sporlara göre birazcık daha kolay. Kısacası öncelikle bu sporu çok sevmeleri gerekiyor ve aynı zamanda da hem psikolojik hem de fiziksel olarak çok güçlü olmaları gerekiyor.
- Sutopu size maddi manevi neler kazandırdı?
- Öncelikle bizim sporumuz ülkemizde çok popüler olmadığı için maddi olarak çok bir şey kazandırmıyor maalesef ama kazandırdığı manevi değerler ile o açığı kapatıyor. Mesela takım arkadaşlarımız ile kardeş gibiyiz. Çok güzel dostluklar kazandık bu spor sayesinde. Bence bu spordaki en güzel şey hem antrenörlerimizle hem de büyük abilerimizle abi-kardeş ilişkisi içerisinde olmamız. Onlar bizi kardeşleri gibi görüyor biz de onları abilerimiz gibi. Tabii ki saygı sınırları içerisinde bu ilişki devam ediyor ama bu sayede birbirimize daha iyi kenetlenip gerçek bir aile gibi olabiliyoruz. Hayatımızın her alanında da bu ilişkinin süreceğine inanıyoruz.
- Milli takım oyuncusu olmak nasıl bir duygu?
- Gerçekten çok güzel bir duygu çünkü hem dünyaya açılabiliyorsun, farklı ülkelere karşı maç yapabiliyorsun hem de ülkene hizmet ediyorsun. Bir sporcunun en büyük hayali milli takımda oynayabilmektir ve ben de bunu gerçekleştirdiğim için çok mutluyum. Ayrıca da milli takım özelinde antrenörlerimiz, fizyoterapistlerimiz ve menajerimiz ile çalışmak da çok keyifli oluyor. Buradan özellikle milli takım menajerimiz Erhan Uysal'a teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Bütün kamp ve seyahatlerde her durumda çok yardımcı oluyor ve bütün işlerimizi çok kolaylaştırıyor. En az antrenörlerimiz kadar başarılarımızda pay sahibidir.
- Dünya takımları içinde gol kralı olmak çok büyük başarı olsa gerek, nasıl bir duygu?
- Gerçekten çok güzel ve gurur verici bir his çünkü o kadar sporcu içinde en çok gol atan kişi olmak gerçekten zor. Fakat tabii ki bu bir takım sporu hiçbir oyuncu sadece kendi başına oynayıp bir maçı kazanamaz veya gol kralı olamaz. Bu ödülde en az benim kadar da bütün takım arkadaşlarımın emeği var çünkü onların pasları veya çabaları olmasa ben gol atamam veya benimkiler olmasa onlar atamaz. Tek bir kişi ile olacak bir şey değil bütün takımın organize bir şekilde maçı oynaması gerekiyor. Bu yüzden bu bir takım sporu.
- Sutopunun zor bir spor olduğu, su altında zaman zaman sertlik yaşandığı söylenir. Var mıdır aslı astarı?
- Tabii ki her sporda olduğu gibi bizim sporumuzda da sertlik var ama diğer sporlara göre baya fazla. Suyun altından olduğu zaman bir problem olmuyor ama suyun dışından yani hakemin görebileceği bir şekilde olunca ceza alıp oyundan atılabiliyorsun. Başıma gelen birkaç olay oldu ama çok şükür ciddi bir durum yaşamadım.
- Bu sporu yapmasanız, hangi sporu yapmak isterdiniz?
- Ben küçükken aynı zamanda basketbol da oynuyordum ama birini seçmem gerektiği için basketbolu bırakmak zorunda kaldım. Herhalde basketbol oynamak isterdim ama şu anki sporumla çok mutluyum.
ÜNİVERSİTE SINAVLARI BİZİ ÇOK ZORLADI
- Sizin gol krallığınıza rağmen, milli takımımızın 11'inci olmasının sebebi nedir?
- 11'incilik alışık olmadığımız bir sıralama. Kazanabileceğimiz bazı maçları penaltılarda kaybettik. Belki de bunun en büyük nedenlerinden biri birçok takım arkadaşımızın bu sene üniversite sınavı senesiydi bu yüzden bütün sene içerisinde maalesef bazı antrenmanlarını aksatmak zorunda kaldılar. Sınavdan sonra da kısa bir antrenman periyodu ile de maçlara çıktık. Daha iyi hazırlanabilseydik iyi bir sonuç elde edebilirdik. Benim gol kralı olmam tezat gibi gözükebilir dışarıdan ama böyle bir durum yok. Bütün takım arkadaşlarıma da buradan çok teşekkür ederim.
EN SON HABERLER
- 1 Beklentiler arttıkça boşanmalar da fazlalaşıyor
- 2 Batı’da çocuklar bunalımda
- 3 İçindeki sesi dinleyen bir diva
- 4 Gidenin ardından kalan sessizlik değil dönüşümdür
- 5 Bir düğün dernek meselesi: 150 dolara yuva kuruyorlar
- 6 Video ekranlarından kafamızı kaldıramıyoruz
- 7 Türk liselilerin müthiş başarısı
- 8 Rahmi Aksungur sanatseverlerle buluşuyor
- 9 Anne-babalar ekran başında kayboluyor
- 10 İnsanlık Gazze’deki vahşete daha ne kadar sessiz kalacak?