Yarım kalmış hikayeler kazanım olabilir

Hayatta bazı anlar vardır ki, bir türlü aklından çıkmaz. Bir ilişkiyi neden bir türlü unutamadığını, bitiremediğin bir projeyi neden kafanda evirip çevirdiğini ya da yarım kalan bir şarkının melodisinin neden sürekli zihninde yankılandığını merak etmişsindir. İşte bu duyguların arkasında, psikolojinin bir yasası olan Zeigarnik Etkisi yatar. Aslında her yarım kalmışlık, hayatın sana sunduğu bir öğretmendir
BU METOT NASIL KEŞFEDİLDİ?
1920'lerde, Sovyet psikolog Bluma Zeigarnik, oldukça ilginç bir gözlem yaptı. Bir restoranda, garsonların müşterilerin siparişlerini yemek masaya gelene kadar mükemmel bir şekilde hatırlayabildiğini, ancak yemek teslim edildikten hemen sonra sipariş detaylarını unuttuğunu fark etti.
Bu gözlem üzerine, Zeigarnik bir deney tasarladı. Katılımcılara çeşitli görevler verdi ve bazılarını tamamlamalarına izin verdi, bazılarını ise yarım bıraktı. Sonuçlar, yarım bırakılan görevlerin katılımcılar tarafından daha net hatırlandığını gösterdi. İşte bu, zihnin tamamlanmamışlığa olan güçlü tepkisinin kanıtıydı.
1.Motivasyon Kaynağı Olarak Kullan: Zeigarnik etkisi, motivasyon artırıcı bir araç olarak kullanılabilir. Büyük bir projeye başlamak zor geliyorsa, bir yazı yazıyorsan, sadece ilk adımı at. Zihin, yarım kalan işi tamamlamak için seni doğal olarak motive edecektir.
2. Yüklerden Kurtul: Her yarım kalan işin seni ileriye taşıması gerekmez. Hayatında tamamlanmamış ancak artık bir anlam ifade etmeyen işlerden ve ilişkilerden kurtulmayı öğrenmelisin. Ruhunun yükü hafifler.
3. Yapılacaklar Listesi: Listeye dökmek, zihninin yükünü hafifletebilir. Açık dosyaları kapatmak için bir plan oluşturmanı sağlar.
4. Yaratıcılık İçin Kullan: Yarım kalan bir hikaye ya da tamamlanmamış bir resim, yaratıcılığını tetikleyebilir. Çünkü zihin, bu boşluğu doldurmak için yeni yollar arar. Bu nedenle yarım kalan fikirlerini not al.

VARDIR BİR HİKMETİ
Hayatta her şeyin tamamlanması gerekmez. Bazı yarım kalan hikayeler, en derin öğrenme alanlarını oluşturur. Tıpkı bir sanat eserinin bitmeyen dokunuşları gibi, hayatında da her şeyin bir sonuca ulaşması gerekmez.
Zeigarnik etkisi sana şunu hatırlatır: Zihnin, açık uçları kapatma eğilimindedir, ancak bazen bu eğilime direnmek, yarım kalan hikayelerle barışmak da bir sanattır. Hayat bir yolculuk ve bu yolculukta her zaman sonuca ulaşmak değil, yolda olmak önemlidir. Unutma, yarım kalan bir hikaye bile sana bir şeyler öğretir.
Her yarım kalmışlık, aslında hayatın sana sunduğu bir öğretmendir. Bazen bir olayın tamamlanmaması, sana sabrı öğretir. Bazen bir ilişkinin yarım kalması, kendini daha iyi tanıman için bir fırsat sunar. Bazen de bir hedefin yarıda kesilmesi, o hedefin senin için doğru olmadığını fark etmeni sağlar. Hayatta her şeyin bir amacı olduğunu kabul ettiğinde, yarım kalmışlıklar da birer kayıp değil, kazanım haline gelir.
Peki, bir hikayeden nasıl ders çıkarabilirsin? Öncelikle, yaşadığın deneyimi olduğu gibi kabul et. Kendine şu soruları sor:
Bu soruların yanıtları, yarım kalan her hikayeyi birer öğrenme fırsatına dönüştürmenin anahtarıdır.
TAMAMLANMAMIŞ OLANLA BARIŞMAK
Zihin, tamamlanmamışlıkla mücadele eder ancak bazen bununla barışmayı öğrenmen gerekir. Tıpkı yarım kalmış bir şarkının sana daha fazlasını hayal etme fırsatı verdiği gibi, bazı yarım kalmışlıklar da yeni kapılar açabilir.
Bir seminerde katılımcılardan biri, "Hakan, yarım kalan bir ilişkimi neden unutamıyorum? Sürekli aklımda ve huzur bulamıyorum. Ne yapmalıyım?" diye sormuştu.
Ona şunu söyledim: "Belki de zihninde bu hikayeye bir kapanış yazman gerekiyor. Ama bu kapanışı karşındaki kişiden beklemek zorunda değilsin. Kendi içinde oluşturabilirsin. Bir kağıda onunla vedalaştığını yaz, hislerini serbest bırak ve zihninde bir nokta koy." Zihin bazen gerçeği değil, bir bitirişi ister. O kapanış, seni özgürleştirebilir.
HAYATTAN ZEİGARNİK ÖRNEKLERİ
İLİŞKİLER: Tam bir bitiriş yaşamadığın bir ilişkide, sürekli olarak "neden böyle oldu?" ya da "keşke şunu söyleseydim" gibi düşüncelere kapılırsın. Çünkü zihin, bitirişi sağlayacak bir sonuca ihtiyaç duyar.
DİZİLER VE FİLMLER: Bir diziyi heyecanlı bir sahnede bırakmak, izleyicilerin yeni sezonu iple çekmesine neden olur. Bu, bilinçaltındaki tamamlanma ihtiyacının bir yansımasıdır.
SINAV VE DERS ÇALIŞMA: Bir konuyu tam anlamıyla öğrenmediğinde, sürekli olarak eksik bir şeylerin olduğunu hissedersin. Zihin, tamamlanmamış bilgiyi tamamlamaya çalışır ve bu da öğrenme sürecini hızlandırabilir.
EN SON HABERLER
- 1 Beklentiler arttıkça boşanmalar da fazlalaşıyor
- 2 Batı’da çocuklar bunalımda
- 3 İçindeki sesi dinleyen bir diva
- 4 Gidenin ardından kalan sessizlik değil dönüşümdür
- 5 Bir düğün dernek meselesi: 150 dolara yuva kuruyorlar
- 6 Video ekranlarından kafamızı kaldıramıyoruz
- 7 Türk liselilerin müthiş başarısı
- 8 Rahmi Aksungur sanatseverlerle buluşuyor
- 9 Anne-babalar ekran başında kayboluyor
- 10 İnsanlık Gazze’deki vahşete daha ne kadar sessiz kalacak?