Birinci derece akrabalardan 2 kişi prostat kanseri ise risk 5 kat artıyor

Erkekler arasında en sık görülen kanser türü olan prostat kanserinin tek bir nedene bağlı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, kanser gelişiminde çeşitli risk faktörlerinin bulunduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Önder, birinci derece akrabalardan 2 kişide prostat kanseri bulunan kişilerin kanser riskinin 5,1 kat arttığını ifade etti.
Giriş Tarihi: 19.03.2022 16:57 Güncelleme Tarihi: 19.03.2022 16:57

Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, babasında prostat kanseri olan bir kişide aynı hastalığa yakalanma riskinin 2,2 kat, kardeşinde olanlarda 3,4 kat ve birinci derece akrabalarından 2 kişide bulunanlarda ise bu riskin 5,1 kat arttığını söyledi.

"DOYMAMIŞ YAĞLARIN FAZLA TÜKETİMİ PROSTAT KANSERİNE YAKALANMA RİSKİNİ ARTIRIYOR"

Prostat kanserinin erkekler arasında en sık görülen kanser olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, "Önemli risk faktörlerinden biri yağ tüketimidir. Doymamış yağların fazla tüketimi ve obezite hem prostat kanserine yakalanma hem de kötü huylu kanser gelişimi riskini artırıyor" ifadesini kullandı. Ayrıca sigara, kırmızı et ve hayvansal yağ tüketimi Prostat kanseri riskini artırırken lycopene (domates, diğer kırmızı sebze ve meyveler), selenyum (tahıl, balık, et-kümes hayvan eti, yumurta, süt ürünleri), omega-3 yağ asitleri (balık), D ve E vitamininin prostat kanseri riskini azaltıcı etkisi olduğunu söyledi.

İDRAR YAPARKEN YAŞANILAN SIKINTILAR PROSTAT KANSERİNE İŞARET EDİYOR OLABİLİR

Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, prostat kanserinin idrar yolunda meydana getirdiği tıkanıklığın derecesine göre hastada idrar yapma zorluğu, idrar yaparken yanma, sık idrara gitme, gece idrara kalkma, idrar kaçırma, çatallanma, idrar tutma zorluğu gibi yakınmalara neden olduğunu söyledi. Önder ayrıca ileri evre ya da metastatik prostat kanseri varlığında, hastalığın tutulduğu bölgeye göre özellikle bel kemiklerinde ağrı da görülebildiğini aktardı.
Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konabilir Prostat kanserinin kesin tanısının, prostat biyopsisinden elde edilen dokunun patolojik incelemesi ile konduğunu anlatan Prof. Dr. Önder, "Biyopsi kararı için en önemli belirleyiciler prostatın parmakla makattan yapılan muayenesi (DRE-Digital Rectal Examination) ve kanda bakılan PSA (Prostate Specific Antigen) testidir" şeklinde konuştu.

AİLESİNDE PROSTAT KANSERİ ÖYKÜSÜ OLAN KİŞİLER 40, OLMAYANLAR İSE 50 YAŞINDAN İTİBAREN PSA TESTİ YAPTIRMALIDIR

Prostat kanserinin erkekler arasında en sık görülen kanser türü olması ve yaş arttıkça görülme riskinin artması nedeniyle belirli yaştan sonra erkeklerin periyodik kontroller yaptırması son derece önemli. Prof. Dr. Önder , "Ailesinde Prostat kanseri öyküsü olan kişilerin 40, olmayanların ise 50 yaşından itibaren PSA testi ve DRE ile kontrolleri önerilmektedir. Bu basit ve ucuz kanser tarama şeklidir. Hasta, hiçbir yakınması olmasa bile prostatında kanser barındırabilir" şeklinde konuştu.

HABERİN DEVAMI
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.