Kilo vermek özellikle yüksek kilolarda zorlu ve hatta imkansız gibi görünebilir. Ancak bunu başaran kişiler bizlere ilham olmaya ve zayıflamanın imkansız olmadığını kanıtlar nitelikte. 2020 yılında 27 yaşında olan Molly Berger bu süreçte kilosunun kontrolden çıktığını hissediyordu. Ancak ardından attığı küçük adımlarla büyük bir değişim geçiren kadın şimdilerde 90 kilo vermeyi başaran bir ilham öyküsü.
Kilolarıyla mücadelesi uzun zamandır sürüyordu. En kilolu olduğu dönemde 140 kilonun üzerine çıkmıştı. Diyabet ve yüksek tansiyon gibi ciddi rahatsızlıklara doğru ilerlediğini fark ediyordu. "Sağlığımın doğru yönde gitmediğini bilecek kadar bilgim vardı" diyor.
DEĞİŞMEYİ SEÇTİ
Ancak Molly'nin hikayesi burada sona ermiyor. O, çaresizlik yerine değişimi seçti. 90 kilogram verdi, bedenini ve zihnini yeniden inşa etti ve bir koşucuya dönüştü. Bugün, sadece daha hafif değil; daha güçlü, daha enerjik ve daha mutlu.
KÜÇÜK ADIMLAR BÜYÜK SONUÇLAR GETİRDİ
Molly, dönüşüm yolculuğuna sert diyetler veya zorlu antrenmanlarla başlamadı.
BESLENME DEĞİŞİKLİĞİNDEN MARATONLARA
Beslenme alışkanlıkları oturduktan sonra, Molly hareket etmeye başladı. "On beş dakikalık bisiklet sürebiliyordum, o kadar," diye hatırlıyor. Ama her gün bir adım ileri gitti. Daha uzun süre bisiklet sürdü, yürüdü, sonra bir gün bir dakika koştu. Sonra iki. Sonunda, Yarı Maratonu tamamladı.
Ancak hikayesi burada bitmedi. "Uçağa binerken ya da parklara giderken kilo sınırlarından dolayı stres yaşamaktan yorulmuştum. O anılardan mahrum kalmak istemedim," diyor.
Her ramazanda olduğu gibi şarküteri ürünleri, yağlı kırmızı etler, beyaz pirinç, un, şeker, tatlı yoğunluklu alıveriş yapmaktayız. Bol yağlı, kızartma yoğunluklu pişirme yöntemleri, hamur işleri ve hamur tatlılarının eksik olmadığı menüler planladığımız da bir gerçek. Sonuç; iftar sonrası hipoglisemi atakları ile uykuya meyil, oruç süresince mide ve bağırsak problemleri, gece geç atıştırmaya bağlı insülin direnci hatta yoğun iftar öğünleri sebebiyle de kilo alma olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu nedenle ramazan dönemine özel alışveriş listesi hazırlamak, doğru pişirme yöntemlerine odaklanmak ve daha sağlıklı besinlerden oluşan doğal menüler planlayarak genel sağlığı korumak öncelikli olmalı. Çünkü öğün düzeninin değiştiği ve daha çok iftar sahur arası gece yemeğinin baskın olduğu bir beslenme doğru planlanmadığında reflüden gastrite, kabızlıktan ani tatlı krizlerine, tansiyon yükselmesinden aritmilere kadar birçok sağlık sorununun birden oluşmasına neden olabilmektedir.
Oruç tutmak genel olarak bağırsak hücrelerinden yeni bağışıklık hücrelerinin sentezlenmesinden tutun vücudumuzda kansere neden olabilecek anormal hücrelerinde öldürülerek vücudun iç temizliğinin olmasına olanak sağlayabilmektedir. Ancak bu olumlu etkilerin olabilmesi için muhakkak sağlıklı ve doğal besinlerin seçimi gerekmektedir. Sahur ile başlayan iftara kadar süren en az 13 saat kadar bir açlık periyoduna tekabül edecektir.
Bu gündüz açlığı olduğu için gece açlığından daha farklı fizyolojik değişikliklerin oluşmasına neden olacaktır. Bu nedenle doğal beslenme, sağlıklı proteinden zengin besinlere sık öğünlerde yer verme, bol su içimi, sağlıklı integral tahılları tercih etme, lif ve antioksidanlardan zengin baklagiller, kuruyemişleri yeme oruç açlığının yararlı etkilerinin de maksimum düzeyde olmasına destek olabilmektedir.
Düdüklü tencere kullanın. Sebze ve baklagil yemeklerini, et soteleri vitamince zengin yemek istiyorsanız düdüklü tencerede kısa zamanda pişirmeyi deneyin.
Salataları yemeye yakın hazırlayın. Limon, nar ekşisi ve tuzu muhakkak yemeye yakın ekleyip salatanızı karıştırarak sonra servis yapın.
Sebze yemeklerini hazırlarken pişirmeye yakın doğrayın. Az suda pişirin. İçine yemek sodası eklemeyin. Az tuz, zeytinyağı, salça ve bol baharat ile pişirin.
ÖĞÜNLERİN ZAMANI İYİ AYARLANMALI
İftarda çorba, sağlıklı iftariyelikler tercih edin ve ağır mideyi yoran besinlerden uzak durun. İftariyelik olarak ceviz, bal, tahin ve pekmez karışımı, zeytin, kuru hurma ve peynir çeşitleri sofranızda bulunsun.
İftarda öğün öncesi ve öğünle birlikte bol su için. Su iftardan sahura kadar en az 1.5 L olmasına özen gösterin.
İftardan sonra süt, taze meyve veya kuruyemiş gibi sağlıklı atıştırmalıklardan bir ara öğün planlayın.
Sahur öğünü bir sonraki günün doğal enerji yakıt kaynağı olacağı için mutlaka imsak vaktinde yapmaya zaman ayırın. Sahurda tok tutma özelliği yüksek lif ve proteinden zengin besinlere yer verin.
İftar ve ara öğünde çay veya kahveyi kontrollü için. Aşırı çay ve kahve içiminden uzak durun. Maden suyu yani doğal mineralli su iftarda veya ara öğünde 2 şişeyi geçmeyecek şekilde içebilirsiniz.
Sahurda eğer kahvaltı istemezseniz çorba yoğurt ve salata ile de dengeli sahur öğünleri planlayabilirsiniz.
ALIŞVERİŞ LİSTESİNİ İYİ PLANLAMALI
1 İşlenmiş etler, sakatatlardan uzak durun. İçinde nitrit, nitrat, tuz, doymuş ve trans yağ asidi bulunan bu besinler doğal yapılarını kaybettiği için sağlığa yarar sağlamayan besinlerdir. Sakatatlar hayvanın idrar süzme, mikropları filtre ve tüm toksinleri depo etme organları olduğu için Ramazan sofralarında yer vermemek en doğrusu.
Bunun yerine pastırma, kurutulmuş etler tercih edin.
2 İftariyelik olarak peynir muhakkak iftar ve sahur sofralarınızda yer alsın. Konjuge linoleik asit içeren peynir hem sindirimi rahatlatır hem doyumu kolaylaştırır. Peynir B12 ve D vitamini açısından da değerli bir süt ürünü olup probiyotik bakterilerden de zengindir. Fermentasyona uğradığı için bağırsakların iç dengesinde yarar sağlar.